2010 yılına girdik biz!

Televizyonda her yıl yapılan şarkı yarışmasını dinledik. Saat 00:00 olunca yakındakı tapınağın çanı 108 kere çalınmaya başladı. İnsanda olan özellikleri belirten sayı.

Hava öyle soğuk ki Sinturizm tapınağına gidip yeni yıl dileğinde bulunmayı yarına bıraktık. Zaten çok kalabalıktır. Hele ünlü olan tapınaklarda iğne atsanız yere düşmez deniliyor. Ümit dünyası işte.

Akşam yemeğimiz her zamanki gibi idi. Ama yılın son günü yeni yıla gitmeden önce yediğimiz özel bir makarna çeşidi var. Biz "SOBA" deriz. Arpa unundan yapılan bir tür çubuk makarna. Haşlanmış satılır. Özel çorba suyu ile birlikte. İsterseniz karides kızartıp eklersiniz üstüne. İnce kıyılmış soğan ve balıkezmesinden yapılan KAMABOKU dilimleri ile süslersiniz.

Makarnalar uzun ömürlü olmak için yenilir. sağlıklı uzun biir ömür...

Kim istemez ki...Geleneklere uyup her yıl yeriz bu makarnayı. Bu yıl da yedik. İçimden herkes için sağlıklı uzun ömür diledim.

Ülkemizde yeni yıla girmeye yedi saate yakın bir zaman var. Sizler de bizim gibi TV seyrederek mi geçireceksiniz. Tavuklar kızartılıp, tatlılar hazırlandı mı? Afiyet olsun.

En çok gereksinme duyduğumuz huzur yeni yılda. Ülkemizde ve dünyada ekonomik sorunlar aldı başını gidiyor. İnsanlar birbirinin canına kıyıyor. HUZURLU VE SAĞLIKLI YILLAR DİLEMEMİZ ENGELLENMEZ EN AZINDAN.

Ben de hepinizin yeni yılını kutluyor, huzurlu günler diliyorum.

Bir de Japonca dilekte bulunayım. Yeni yılda ilk günlerde karşılaştığımız herkese söyleriz ."AKEMASHİTE OMEDETOU GOZAİMASU. HONNEN MO YORUSHIKU ONEGAİ SHİMASU".