2013 yılında milyoner sayısı 15 bin kişi artarak, 66 bine yükselmiş.

Bugün çoğu gazetede haberi var.

 

2013 yılında Milyoner sayısı 15 bin kişi artarak, 66 bine yükselmiş. En son Türkiye nüfusunun 76 Milyon olduğu açıklanmıştı. Bu da demek oluyor ki Milyoner nüfusun toplam nüfus içindeki oranı %0,086. Yani 10 binde 86. Demek ki önümüzde daha gidecek çok yol var. Demek ki zenginlik tabana doğru bir şekilde yayılmamış.

 

Bugün gazetesinin haberi şöyle devam ediyor :

 

"Ekonomideki çalkantılara rağmen Türkiye'de geçen yıl 14 bin  693 kişi daha milyonerlere katıldı. Bankada 1 milyon liradan fazla hesabı olanların sayısı yüzde 28 artışla 66 bin 846'ya yükseldi.

 

Bankalarda mudi sayısı 58 milyona, toplam mevduat 945.8 milyar liraya ulaştı. Bunun 267.2 milyar lirasını milyoner hesapları, 126.4 milyarını ise 50-250 bin liralık hesaplar oluşturdu."

 

Demek ki 552 milyar lirasını da 50 bin TL'den az parası olanlar oluşturuyor.

 

Tabii zenginleşmek güzel bir şey ama zenginliğin adil yayılması ve zenginliğin hak edilerek kazanılması daha güzel.

 

Bugün üreten kesimler ülkede yaratılan servetten örneğin daha çok refah payı alabilmeli. Ücretlilerin gelirleri de gerilememeli. Yine ülkede üretilen ürünlerin fiyatı da tarlada başka markette bambaşka olmamalı. Mesela tarlada maydanoz 0,14 TL iken markette 0,78 TL olmamalı. Mesela pırasa tarlada 0,52 TL iken markette 2,39 TL olmamalı. Mesela pirinç tarlada 2,14 TL iken markette 6,33 TL olmamalı. Mesela kurufasülye tarlada 3,20 TL iken  markette 9.23 TL olmamalı. Mesela patates tarlada 1,54 TL iken markette 3,82 TL olmamalı. Mesela elma tarlada 0,80 TL iken markette 3,24 TL olmamalı.

 

Üretim ile tüketim arasına giren ve zenginliğine zenginlik katanları da biraz engellemek lazım. Daha iyi, daha akılcı tedarik zincirleri kurmak ve bu yolla vatandaşın alım gücünü ve parasını da korumak lazım.