Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Nisan '11

 
Kategori
Bayramlar
 

23 Nisan’ın anlam ve önemi..

23 Nisan’ın anlam ve önemi..
 

Çocukları çok severdi O. Yüzleri gülsün, geleceğe azim ve şevkle, güvenle baksınlar isterdi.


23 Nisan, şahıs egemenliğinden ve işgalci yabancı boyunduruğundan sıyrılışın somut bir adımının atıldığı tarihtir. Hakimiyeti hükümdardan alıp, ulusa vermiştir. Ankara’da TBMM kurulurken ulus egemenliği esas alınmıştır. 23 Nisan’da TBMM’nin kuruluşunun yapı taşlarını; yabancı işgaline direnme kararlılığı, Samsun’a çıkış, Amasya Tamimi, Erzurum ve Sivas kongreleri ile tüm yurtta yakılan direniş meşaleleri oluşturmuştur. 

Osmanlı Mebusan Meclisi'nin, İstanbul'un işgali ile çalışamaz duruma düşmesi ve dağıtılması Mustafa Kemal Paşa ve arkadaşlarını yeni bir seçenek oluşturmada zorunlu kılmıştı. Ulusal egemenlik kavramından ilk kez 21-22 Haziran 1919’da Amasya Tamimi’nde bahsedildi. “Ulusun bağımsızlığını yine ulusun azim ve kararı kurtaracaktır” denildi. Erzurum Kongresi ile oluşturulan “Heyeti Temsiliye” hareketin ilk yürütme organı idi ve Sivas Kongresi’nde genişleyerek, 23 Nisan’da görev ve yetkisini TBMM’ye devretti. 

İstanbul'un işgali üzerine Temsil Heyeti 19 Mart 1920'de yayımladığı bir genelge ile şunların yapılmasını istemiştir; İstanbul'la olan tüm bağlar kesilecek, Anadolu'dan İstanbul'a gidecek her şeye el konulacak, Anadolu'daki İtilaf Devletleri subayları tutuklanacak, Ankara'da milli bir meclis toplanacak bu amaçla seçimler yapılacak,  

TBMM, Mebuslar Meclisi'nden kaçabilen milletvekilleri ve yeni seçilen milletvekillerinin katılımıyla 23 Nisan 1920 Cuma günü 120 milletvekili ile açıldı İlk meclisin üyeleri aydın, memur, asker, esnaf, din görevlisi, çiftçi, aşiret reisi gibi çeşitli meslek gruplarına mensup, çeşitli düşüncelere sahip insanlardı Ancak bütün bu farklı meslekten görüş ve düşünceden insanlar, tek hedef olan Misak-ı Milli'yi gerçekleştirmek için birlik ve beraberlik halindeydiler 

Mustafa Kemal Paşa, meclisin yetkileri ve hükümetin kurulması konusunda ki görüşlerini bir önerge şeklinde TBMM'ye sundu 

24 Nisan 1920'de kabul edilen önergeye göre şu maddeler kabul edilmiştir: 

1 Hükümet kurmak zorunludur  

2 Geçici olarak bir hükümet başkanı tanımak ya da bir padişah vekili atamak doğru değildir  

3 Mecliste beliren milli iradenin yurdun geleceğine doğrudan etki ettiğini kabul etmek temel ilkedir  

4 Türkiye Büyük Millet Meclisi üstünde güç yoktur  

5 Türkiye Büyük Millet Meclisi yasama ve yürütme yetkilerini kendinde toplamıştır  

6 Meclisten seçilecek ve vekil olarak görevlendirilecek bir kurul hükümet işlerine bakar Meclis başkanı bu kurulun da başkanıdır  

7 Meclis başkanı aynı zamanda Hükümetin de başkanıdır  

8 Padişah ve halifenin durumu, bulunduğu baskıdan kurtulduktan sonra meclis tarafından belirlenecektir. 

1921 Anayasası kabul edilene kadar bu maddeler yürürlükte kaldı. 1921 Anayasasında “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir “ ilkesi yer aldı. Ulusal kurtuluş savaşı esas olarak Türk milliyetçilerinin damgasını taşımakla birlikte, Türk olan ve olmayan unsurların anti-emperyalist birliğini temsil ediyordu. (Bülent Tanör-Osmanlı Türk Anayasa gelişmeleri) Bunun neticesi olarak Türk Devleti yerine “Türkiye Devleti” ibaresi konmuştur. 

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı TBMM'nin açılışının birinci yılında “23 Nisan Millî Bayramı” adıyla kutlandı. Hakimiyeti Milliye bayramı ise saltanatın kaldırıldığı gün olan(1922) 1 Kasım’da kutlanmaktaydı. 23 Nisan 1927’den itibaren Himayeyi Eftal Cemiyeti (Çocuk Esirgeme Kurumu) ile işbirliği halinde Atatürk’ün himayesinde, 1 Kasım Hakimiyeti Milliye bayramı ile birleştirilerek kutlanmaya başladı. 1980’den itibaren "23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı" adıyla kutlanıyor. 

Dünyada çocuk bayramı yapan ilk ülkeyiz. İlkin Çocuk Bayramı savaş sırasında yetim ve öksüz kalan yoksul çocukların bir bahar şenliği ortamında sevindirmek amacını taşımaktaydı. 

1927'de Himaye-i Etfal Cemiyeti o günü Çocuk Bayramı olarak şöyle duyurmuştur. 

Millet Meclisimizle millî devletimizin Ankara'da ilk teşkile günü olan Millî bayram Cemiyetimizce çocuk günü olarak tesbii edilmiştir. Bize yeni bir vatan veyeni bir tarih yaratıp bırakan mübarek şehitlerle fedakar gazilerin yavruları fakir ve ıstırabın evladları ve nihayet alelıtlak bütün muhtac-ı himaye-i vatan çocukları namına milletin şevkatli ve alicenab hissiyatına müracaat ediyoruz.” 

23 Nisan 1927'deki ilk bayram Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Paşa himayesinde gerçekleşirken etkinlikler için Atatürk arabalarından birini çocuklara tahsis etmiş ve Cumhurbaşkanlığı Bandosu'nun konser vermesini sağlamıştır. Cemiyetin Ankaradaki binalarından birine Çocuk Sarayı adı verilmiş ve burada düzenlenen çocuk balosuna İsmet (İnönü) Bey'in çocukları da katılmıştır (Tarih ve Toplum.s.48) 

1929’dan itibaren 23-30 Nisan haftası "çocuk haftası" olarak kutlanmıştır. 1978’den itibaren TBMM törenlerine çocukların katılımı sağlandı. 1980'de de bütün illerden gelen çocuklarla "Çocuk Parlamentosu" oluşturuldu.[15] 1979 yılının UNESCO tarafından Dünya Çocuk Yılı olarak duyurulması üzerine, TRT tarafından dünyanın bütün çocuklarını kucaklamayı amaçlayan bir proje hazırlandı ve 1979 yılından itibaren TRT Uluslararası 23 Nisan Çocuk Şenliği adıyla uygulamaya kondu. 

Atatürk 23 Nisan’ı çocuklara armağan etti. Çünkü çocuklar geleceğimizdir. Ülke ve ulusun geleceğine önem, çocuklara verilen önemle eş değerdir. Bugünün küçükleri yarının büyükleri demek. Sağlıklı ve iyi yetişmeleri ülke ve ulusun geleceğini belirleyecek. Egemenliğin hükümdardan alınıp ulusa verildiği gün 23 Nisan ve bu Cumhuriyetin müjdecisi. 

“Cumhuriyet, düşüncesi hür, anlayışı hür, vicdanı hür nesiller. ister. 

Ey yükselen yeni nesil! İstikbal sizindir. Cumhuriyeti biz kurduk, onu devam ettirecek sizlersiniz. 

Cumhuriyet düşüncede, bilgide, sağlıkta güçlü ve yüksek karakterli koruyucular ister.” M.K. Atatürk 

Ulus egemenliği günümüzde tartışılır oldu. Halk egemenliği kavramı daha fazla ilgi görüyor. Sınıf egemenliği ise belki en büyük sorun. Çocuklara verilen önemin doruğa ulaştığı 23 Nisan’da tüm çocuklara haklardan eşit faydalandığı bir ortam yaratmak en büyük hedefimiz olmalı. Yoksa çocukları birkaç dakikalığına makamlara oturtmak çok fazla sembolik ve göstermelik bir önem. 

Hedef, tüm çocuklara beslenme, spor, eğitim ve sağlıkta, gençlere iş olanaklarında hakkaniyetli, eşit ve üst düzey olanaklar sağlayabilmek olmalı. Bayramlar bu yöndeki başarıların gurur verdiği günler olmalı. 

 

 

 
Toplam blog
: 61
: 25799
Kayıt tarihi
: 09.07.08
 
 

Ankara'da yaşayan Afyon doğumlu, Gazetecilik Halkla İlişkiler Radyo-TV bölümü mezunuyum.. Kamuda ..