23 Nisan

Bu Gururu Yaşayın, Yaşatın

Ulusların tarihlerinde anmaya, kutlamaya değer ulusal günleri, milli bayramları ve haftaları vardır.  Uluslar kendileri için önemli bir olayın, bir anının, bir özel günün akılda tutulması, geçmişin güncellenmesi ve kalıcı hale getirilmesi için birtakım etkinlikler düzenlerler. Amaç salt hatırlatılanlar değildir elbette, aynı zamanda yeni oluşturulmuş değerlerin topluma benimsetilmesi gelecek kuşaklara aktarılmasıdır.

Bu bağlamda 23 Nisan 1920 tarihi milli bağımsızlık mücadelesi ve Cumhuriyet Türkiye’sinin inşasında, çok önemli bir yere sahip milli etkinliklerimiz arasındadır.

İstanbul’un işgal edildiği, Yunan ordusunun Batı Anadolu’da ilerlediği ve iç isyanların sürdüğü bir ortamda ve çok yönlü bir varoluş mücadelesine Ankara’da Büyük Millet Meclisi’nin açıldığı gün…

Türk milletinin hürriyet ve bağımsızlık yolundaki kararlılığının bir göstergesi, tüm dünyaya ilanı…

Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş ruhunu barındıran bu bayram, Atatürk’ün milli egemenlik ilkesini milli mücadelenin ve kurulan devletin temeli olarak ortaya koyduğunun, bir başka değişle Türk milletinin kendi kaderine hakim olduğunun, kendi geleceğini tayin edeceği ilkesinin de yaşama geçirilmesinin en önemli simgesidir.

Peki bu önemi ne kadar duyumsatabiliyoruz çocuklarımıza?

İki yıldır içinde olduğumuz salgın koşullarını bir yana bırakıyorum ama bundan çok öncesinde başlamıştı milli bayram coşkularımız sönmeye. 

Kutlamalar, milli bir coşkudan ziyade, öğrenciler için şiir okuma mecburiyetine dönüşürken, yetişkinler  için sosyal medya hesaplarından bir kutlama fotoğrafı  paylaşımıyla sınırlı kaldı.    

Oysa böyle miydi eski kutlamalar? Bundan 15- 20  yıl öncesine kadar böyle mi kutlanırdı bayramlar?   23 Nisanlarda tören alanı günler öncesinden düzenlenir,  özene bezene süslenirdi. Anne babalarının kucağında, elinde binlerce çocuk ellerinde bayraklarla alanlara getirilirdi. Tören sonrası törene katılan tüm çocuklar bando eşliğinde şarkılarla marşlarla mahallede tören yürüyüşü yapardı.  Sokaklardaki esnafımıza, balkonlardaki halkımıza da bu coşku yakinen yaşatılır, bayram sahibi olarak büyüklerinin bu coşkusuna vesile olan çocuklar  bu vatanın bir ferdi olmaktan onur, gurur ve mutluluk duyardı.

Bağımsız bir millet olarak geleceğimizin oluşumunda görev üstlenecek çocuklarımıza, yetişen kuşaklarımıza  milli bir hafıza ve ulusal bağımsızlık bilinci kazandırma düşüncesinin de bir armağanı olan 23 Nisan’ı ne kadar gösterişli, ne kadar coşkulu, ne kadar hafızalara kazılı  kutlayabilirsek o kadar iyi…

Herkes emin olmalıdır ki Atatürk’ün açtığı ufukta ilerleyen biz Türk eğitimcileri sorumluluklarının bilincindedir. Geleceğimizi emanet edeceğimiz çocuklarımızı şuurlu; milletin, ulusun, egemenliğin, toplumsal değerlerinin bilincinde  nesiller olarak yetiştirmeyi sürdürecek ve onlara mutlu yarınlar bırakmak için elimizden geleni yapacağız.

Bu vesileyle başta sevgili öğrencilerim olmak üzere tüm çocuklarımızın 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı kutlarım.

Son olarak sevgili çocuklarım; bilmeliyiz ki bizim şehitlerimize, gazilerimize, bizlere bu günleri armağan edenlere can ve minnet borcumuz var. Bu en değerli bayramınızın ve dünyada “biricik” olduğunuzun farkına varın,  lütfen her daim bayramınıza sahip çıkın.