Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Sonsuzluk (Osman Özeker)

http://blog.milliyet.com.tr/yasev

22 Kasım '12

 
Kategori
Öğretmenler Günü
 

24 Kasım Öğretmenler Gününde Şehit Öğretmenlerimiz.

24 Kasım Öğretmenler Gününde Şehit Öğretmenlerimiz.
 

“Muallimler yeni nesli, Cumhuriyetin fedakâr öğretmen ve eğitimcilerini sizler yetiştireceksiniz ve yeni nesil, sizlerin eseri olacaktır”.

Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk 25.08.1924 tarihinde Genç Cumhuriyetin öğretmenlerine böyle sesleniyordu. Gelecek nesillerin öğretmenlerin omzunda yükselecek ve yeni nesiller onların eseri olacaktır.

Mustafa Kemal çok iyi biliyordu ki; Yurdu geliştirecek, cumhuriyeti ve ilkelerini koruyup kollayacak Türk ordusunun yanında ikinci ve önemli bir ordu da vardı. Bu ordu “eğitim Ordusuydu”.

“Öğretmenler, Cumhuriyet fikren, ilmen, fennen, bedenen kuvvetli ve yüksek seciyeli muhafızlar ister. Yeni nesli bu nitelik ve kabiliyette yetiştirmek sizin elinizdedir”.

Diyen Atatürk Cumhuriyetin öğretmenlerine olan iman ve inancını, güvenini her zaman göstermiş, öğretmenlere ve eğitim camiasına hep özel önem vermiştir.

İşte Atatürk’ün “yeni nesilleri emanet ettiği öğretmenlerimiz bugün gelinen noktada ihmal edilmiş, maddi manevi yönden çökertilmiş, toplumda ki saygınlığından uzaklaştırılmış, bin bir sorunla cebelleşir bir hale getirilmiştir.

Bugün 24 Kasım “Öğretmenler Gününü” hep birlikte kutluyoruz. Bugün öğretmenlerimize “övgüler” yağdırılacaktır.

İktidarıyla, muhalefeti ile öğretmenlerimizin ne kadar önemli olduğunu, ne kadar bu ülkenin onlara ihtiyacı olduğundan bahsedilecektir.

 Halen görevde bulunan birçok öğretmenimizin binlerce sorun yumağıyla boğuştuğu, binlerce atanamayan öğretmenimizin atama beklediği bir ortamda ben sizleri öğretmenlerimizin yaşamak ve yaşatılmak zorunda bırakıldığı başka bir boyutuyla ele almak istiyorum.

Otuz yıldır önü alınamayan terör sorunuyla sarsılan ülkemizde bir çok kamu görevlisinin de yaşadığı bu terör belası maalesef yurdumuzun en ücra köşelerinde “dağ zambakları” gibi açılan öğretmenlerimizi de hedef almış, bu güne kadar 125 öğretmenimiz eli kanlı terör örgütü PKK  tarafından katledilmiştir.

Görevleri sadece “iyiyi, güzeli ve ilmi” öğretmek olan öğretmenlerimiz doğu ve Güneydoğu Anadolu’muzda kervan geçmez, kuş uçmaz köylerimizde eğitim ordumuzun birer neferi olarak mücadele verirken, yöre halkını ve çocuklarını cehaletten ve karanlıktan kurtarıp, aydınlık, çağdaş yolu göstermeye çalışırken, hain ve kanlı ellerin tetiklerine hedef olmuşlar ve bir çoğu hayatının baharında kara toprağa düşmüşlerdir.

Ulu Önderimizin 1924 yılında Muallimler Birliği Kongresinde özellikle vurguladığı “Cumhuriyet sizlerden fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür” nesilleri yetiştirmek için çaba sarf eden, yeni nesilleri bayrak sevgisi, vatan sevgisi, insan sevgisi ve cumhuriyet sevgisi  ile dopdolu yetiştirme mücadelesi veren öğretmenlerimiz  PKK tarafından “çok tehlikeli” görüldükleri için “hedef” haline getirilmişlerdir.

Son yıllarda Türkiyenin çağdaş ve aydınlık ordusu eğitimcilerimiz bir bir hedef alınmış, eğitim yuvaları yakılmış, öğretmenlerimiz ya öldürülmüş ya da kaçırılmıştır.

PKK bölücü terör örgütünün tüm bu çabalarına rağmen yüreklerinde vatan, bayrak, cumhuriyet ve insan sevgisi taşıyan öğretmenlerimiz yıldırılamamış, her türlü baskıya rağmen, Anadolumuzun en ücra köşesindeki minik ve genç beyinleri aydınlatmadan vaz geçmemişlerdir.

Ben bugün 24 Kasım Öğretmenlerimizin günü anısına 1993 yılı ekim ayında Diyarbakır’ın Bismil İlçesinde öğretmenlik yapan Ayşe ve Numan Konakçı’nın PKK terör örgütü tarafından haince katledilişlerinin dramatik hikayesini kaleme alan Muhammet kahramanın yazısıyla baş başa bırakıyor,  başta şehit olan öğretmenlerimize ve tüm şehitlerimize Allahtan rahmet diliyor cennet mekanlarında nur içersinde yatmalarını diliyorum.

Ayşe Ve Numan Konakçı İçin

Takvimler 26 Ekim 1993'ü gösteriyor,
Hava soğuk mu soğuk, ayaz var,
Diyarbakır'ın Bismil ilçesi sanki donuyor,
Kurt sesleri insanı ürpertiyor..
Dışarıda tam diz boyu kar.
Ayşe Öğretmen çayı ocağa koydu,
Ali'yi, Fatma'yı, Satı'yı eğittiler,
Okuldaki yorgunluk unutuldu,
İkisi de Mahinur'la oyuna koyuldu..
İçi sıkkın Numan Öğretmenin,
Memleketten acı bir haber mi duyacak ne.
Ayşe öğretmenim bardağı düşürüyor elinden,
"Hayırdır" diyor kendi kendine...
Ocağın alevi içini ısıtıyor,
Karlı günlerde eve girince ne hissediyorsa, aynısı oluyor.
Küçük Mahinur uyudu, çaylar yudumlandı.
Numan Öğretmen yarınki plânını yapıyor;
"İyi ki gelmişiz buralara, görmeyen gözlere göz olduk Ayşe’m"
Demeye kalmıyor, kapı vuruluyor:
Tak, tak, tak...
Korkunç sessizlikten sonra, ölümün soğuk yüzü...
Geçtiğimiz yaz da böyle olmuş,
Korucunun oğlu Dursun Ali anlatmıştı,
Allah, bismillah...
"Kapıyı açma Numan" diyor Ayşe Hocam:
Kapı açılıyor ve korkunç ses duyuluyor...
Tak, tak, tak...
Öğretmenlerim ölüme giderken bile mutlular sanki:
"Kalem kılıçtan keskindir, bizi öldürebilirsiniz ama
Fikirlerimizi asla, asla..."
"Allah", diyerek düşüyor olduğu yere Ayşe Bacım,
Numan Hoca da yanına kıvrılıyor vedalaşırcasına.,
Soran gözlerle bakıyor Mahinur teröristlere,
Ama cevap verecek cesaret kimde.
Sizler ölmediniz meslektaşlarım
Yaşıyorsunuz içimizde.
Ve yeni çiçekleri yetiştirmek
Artık kardeşiniz Fikret'in görevi.
İlk ders, Fikret Hoca konuşuyor:
"Bir Numan, bir Ayşe ölür;
Sanmayın vatan bölünür,



Sonsuzluk (Osman Özeker)  22.11.2012
 

 
Toplam blog
: 287
: 3107
Kayıt tarihi
: 11.07.08
 
 

1949 Konya Ereğli doğumlu olup, halen İzmir'de oturmaktayım. A.Ü. Eğitim Fakûltesi mezunuyum  Ata..