Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Aralık '07

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

32 yaşında biten bir hayata dair..!

32 yaşında biten bir hayata dair..!
 

....

Babası tabutuna doğru yaklaştı. Kendinden geçmiş, acıyı içinin kimsenin bilmediği derinliklerine atmış bir şekilde daha 32 yaşında iken bu daracık tabuta sığmış oğluna öylece bakakaldı. Hem bakıyor hem de anlamlı anlamlı başını sallıyordu. Bir zaman sonra başını arkaya yavaşca çevirip, oradakilere parmağıyla bir şeyi işaret ediyordu. Gösterdiği tabutun üzerinde yazan ayetti:

"Her nefis bir gün ölümü tadacaktır. Tekrar ona döndürüleceksiniz."

Sonra gelip aldı birileri onu oradan. Ben de bir babaydım, henüz çok yeni olmasına rağmen, bir babanın evladını musalla taşında görmesinin ne demek olduğunu anlamam çok zor değildi. Yaşı ister 1, isterse 32 olsun bir baba için o küçük oğlu veya küçük kızıdır. Onu böyle görmek en büyük acı olsa gerekti.

Gözlerim nemlenmiş dönerken tabutun yanından daha 10 adım geçmeden bir kızkardeş gördüm, ne yaptığını bilmeden, ayakta yardımla ancak dururken, son bir güçle bana bakarak:

"Artık kardeşim yok, artık kardeşim yok..!"

dedi ve sıkıca bana sarıldı. Çaresizliğin verdiği o büyük acı onun bedeninden doğrudan bana geçti. Kendi bedenimin ürettiği acı bile bana fazla gelirken eklenen bu kardeş acısı iyiden iyiye beni sarsmıştı. Ağzıma bildik kelimeler geldi ama bunların hiçbiri onu teselli edemeyecekti. Vazgeçtim; sadece:

"Evet, artık kardeşimiz yok..!"

diyebildim. Toplanan onlarca kalabalık musalla taşında yatan bu genç bedene yüreklerinden gelen derin sevgiyle haklarını HELAL etti. Cenaze kaldırılıp cenaze arabasına yönelirken herkes onu az da olsa taşımak için gayret göstermeye başlamıştı. Sonraki durak Halkalı mezarlığıydı.

Dini vecibeler yerine getirilip kalabalık yavaş yavaş çekilirken onu hastahanede yoğun bakımda olduğu dönemlerde yalnız bırakmayan diğer kızkardeşi mezarının başından pek ayrılmaya yanaşmıyordu.

"Ben seni yoğun bakımlarda bile yalnız bırakmadım. Burada da bırakmam..!

diyordu. Büyük abisi onu teskin ederek:

"Hadi gel, böyle yaparak şu an ona eziyet ediyorsun. Gel evde ağlarsın..!"

diyerek onu zorla, çeke çeke kopardı küçük kardeşinin daha toprağı yeni atılmış mezarından. Herkes çekildiğinde birkaç dakika daha mezarın yanında kalmaya devam ettim. Son bir dua dudaklarımda:

"ALLAH' ım sen çok affedicisin, affetmeyi çok seversin. Senin rahmetin her türlü günahı örtmeye kadirdir. Bu rahmetinle şu an huzuruna gelecek bu kulunun günahlarını affeyle. Kabrini CENNET bahçesini eyle, onu kabir azabından muhafaza eyle. Sorgu meleklerinin karşısında mahcup etme..!"

Uzun zamandır şeker hastalığının pencesinde yaşayan, diyetlere kesinlikle uymayan ve hayatının daha ortalarına bile gelmeden sonbaharını yaşayan bu kişi benim amcamın oğluydu.

Sevgili Önay, MEVLA' nın RAHMETİ ve ŞEFAATİ seninle olsun..!

Hoşcakalın..!


 
Toplam blog
: 410
: 3283
Kayıt tarihi
: 13.04.06
 
 

Bilgisayar, elektronik, internet alanındaki son gelişmeler. Tüketici elektroniğindeki trendler. Otom..