5. Kadıköy kitap günleri

“Okumak; haz duymaya, zihnimizi beslemeye, yeteneklerimizi artırmaya yarar.
 Okumak; insana olgunluk, konuşmada canlılık, yazmada açıklık verir”

Bacon

          O gün hava yağışlıydı. Trafiğin yoğunluğundan ulaşılması oldukça güç olan Caddebostan Kültür Merkezi’ne bir şekilde varabildim. Merkez’in zemin katındaki düzenlemede kimi yazarlar ve yayınevleri sıkış sıkış bir ortamda kitaplarını sergilediler. Yazar çoktu ne ki okur yoktu, denebilir. Ayrıca o görkemli salonlarda gün boyu kimi söyleşi izlenceleri düzenlendi.

          Görüp konuştuklarımdan belleğimde kalanlar adlar şunlar oldu:  Bizim Kitaplar’da D. Ali Gültekin, Sanat Yaprağı’nda Mehmet Tanju Akerman, Nusret Karaca ve Selin Karaca, Türkiye Emekli Öğretmenler Derneği’nde Türkay Korkmaz ve Gürşen Kafkas, (Meslektaşım Korkmaz’ın gösterdiği standa kitaplarımı dizdim.) Barış Erdoğan’ın esprili konuşmalarına kulak verdim. Kar Dergisi’nde İsmail Biçer, Ahmet Saraçoğlu, Gülserhan Akkaş ve Yüzü Gergefte Zamanın şiir kitabıyla Metin Kaya ile yana yana oturduk. Kaya’nın kimi yazınsal sanatlarla ve imgelerle gergefinde işlediği şiirlerini beğendim! Ben ona Durucanca Duyguları imzalarken o da bana kitabını imzaladı. Aslı Durak ile birbirimize şiir kitaplarımızı imzaladık. Aslı Gibidir, bende kaldı.

          Sonrasında; Nurullah Can, Tanseli Polikar, Dilek Alanlı, Tansu Bele, Melahat Babalık, Hasan Taşçı, Hasan Azkıran, Ali Karagöz, Emine Erbaş, İkbal Kaynar, Sevim Yazar, Tekin Gönenç, Mürsel Üstün, Mualla Orhon, gibi şair ve yazarlarla görüşüp konuşma ve selamlaşmalarımız oldu.

                                                                                       ***

          Çağrılı olarak katıldığım ve açılışı, 16 Aralık 2011 Cuma saat 18.00’de zemin katta gerçekleşen 5. Kadıköy Kitap Günleri’nde başta Asuman Ermurat ve Ayşe Alanlı olmak üzere Kadıköy Belediyesi gönüllüleri yoğun çaba içindeydiler. Katılımcılara Teşekkür Belgesi dağıtımında bulundular!

          Kitabın gereksinim olarak düşünülmeyip satın alınmadığı böylesi ortamlarda kimi belediye başkanları, her yazarın kitaplarından belli sayıda satın alarak destekte bulundukları bilinen bir gerçektir. Başkandan doğrusu böylesi davranış beklenir, diyenlerin olduğunu duydum. Elbette isabetli olur ve alkış toplar, düşüncesindeyim.

          Zaten son iki yılda Kültür ve Turizm Bakanlığı da yazardan kitap almadı ve destekte bulunmadı. Oysa yayınevlerinden kitap alarak onları destekledi! Üstelik bandrol(denetim pulu) satışını da Yayfed’e(Yayımcı Meslek Birlikleri Federasyonu)’na devretti! Bu yaklaşım da yazarı üzmektedir! Oysa yazanı teşvik etmek gerekir. Bir başka acı ama gerçek daha var ne mi? Aktarayım. İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü okullara yazı göndererek yayınevlerinin belli yazarlarını o okulun yazarı olarak atamakta ve kitaplarının satılmasına ortam hazırlamaktadır. Oysa her ilçede yaşamını sürdüren şair ve yazarlar var. Onları çevresindeki okullara yönlendirmek, daha olumlu bir yaklaşım olmaz mı ?(!)

           Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk, yaptığı açılış konuşmasından sonra onur konuğu Banu Avar’a onurluk verdi. Fırsatını bulup Banu Avar ile görüştüm. Kaleme aldığım “Atatürk’ün eğitim militanı Sıdıka Avar” ile ilgili bir yazımı kendisine nasıl ulaştıracağımı sordum. O'nun, “Sıdıka Avar, annem değil, babamın annemden önceki hanımı..." sözcüklerini işittim! Biraz şaşırdım! Demek ki basın, kimi zaman yanlış bilgilendiriyormuş, şeklinde yorumladım.

           Kitaplarımı toplayarak çantaladım ve CKM’den ayrıldım. Karanlık ve yağışlı ortamda toplu taşım aracına binerek yoğun trafiğin seyri sonrasında rıhtıma geldim. Elbette oradan da evime… 

*