Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Ağustos '14

 
Kategori
Siyaset
 

5 Eylül Olağanüstü Kurultayı CHP'ye ne kazandırır?

5 Eylül Olağanüstü Kurultayı CHP'ye ne kazandırır?
 

5 Eylül Olağanüstü Kurultayı CHP’ye Ne Kazandırır?

Cumhuriyet Halk Partisi (kısaca CHP), 9 Eylül 1923'te Mustafa Kemal Atatürk  tarafından kurulan ve Atatürkçüsosyal liberal ve sosyal demokrat görüşleri benimsemiş olan Türk siyasî partisiCumhuriyet döneminin ilk siyasi partisi olan Cumhuriyet Halk Partisi, 1923'ten 1950'ye kadar aralıksız iktidarda kalmış ve 1946'ya değin kısa aralıklar dışında genellikle tek parti yönetimini uygulamıştır. Türkiye'de en uzun süre iktidarda bulunmuş siyasi parti olan Cumhuriyet Halk Partisi, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu olarak da anılır.

"Halk Fırkası" adıyla kurulan partinin adının başına 1924'te "Cumhuriyet" sözcüğü eklenmiş, 1935'teki 4. Kurultay'da da bugünkü "Cumhuriyet Halk Partisi" adı benimsenmiştir. (17 Ağustos 2014 Vikipedi)

CHP kuruluşundan,  17–18 Temmuz 2012 değin 34 olağan kurultay,17 de olağanüstü kurultay yapmış; 18.Olağanüstü Kurultayı, 5–6 Eylül 2014’de toplanacaktır.

1.      Kurultay (Sivas Kongresi) 4–11 Eylül 1919

“ Millî sınırlar içinde bulunan vatan parçaları bir bütündür; birbirinden ayrılamaz.”Bu madde, 1.Kurultay’ın temelini oluşturmuş; bu politikayla, ülke bir bütün olarak görülmüş; Cumhuriyet’e giden yolu açmıştır.

Haluk Koç,18.Olağanüstü Kurultay’ın  “Esas gündeminin Türkiye'de fiili bir darbe sürecinin yaşandığıdır. Cuma akşamdan itibaren YSK'nın TBMM Başkanı'na cumhurbaşkanlığı seçim mazbatasını sunmasından itibaren Cumhurbaşkanı seçilen Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın TBMM üyeliği, milletvekili sıfatı, Başbakanlık sıfatı ve Parti Genel Başkanlığı sıfatı yani partililik sıfatı düşmüştür. Şu anda Recep Tayyip Erdoğan'ın söylediğim sıfatlar çerçevesinde attığı her adım, hukuken boştadır. Bunun çok ciddi bir şekilde Türkiye'de mevcut anayasanın ihlali bakımından bir suç olduğunu hatırlatmak istiyorum" dedi.

Bu açıdan bakıldığında; Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran partinin anayasaya, Cumhuriyet’e sahip çıkması doğaldır. Ancak, CHP’nin Kurultay’ı, RecepTayip Erdoğan’ı hukuk çizgisine çekebilecek mi ya da buna çoğunluğu yetecek mi? Recep Tayip Erdoğan’ın anayasa ve yasa dışı davranışını durdurmak için Süheyl Batım ’un 23.08.2014 ‘de Ulusal Kanal’da söylediği gibi 200 milletvekiliyle karşı mı durulacak? Nerede bu 200 milletvekili? CHP’nin 130,MHP’nin 53,HDP 27,bağımsız 15 toplam 225 milletvekili. Muhalefet milletvekillerinin tümü karşı durur mu? Başta MHP, devlet geleneğini bozmam deyip Gül’ün ayrılış, Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı resepsiyonuna katılmadı mı? Bahçeli, her konuşmasında;  Recep Tayip Erdoğan’dan Cumhurbaşkanı olmaz, demiyor muydu? Oldu. Görelim, Bahçeli ne yapacak? Erdoğan, açıkça benim 313 milletvekilim var. Anayasa da ben, yasa da ben, parti başkanı da ben, Başbakan da ben, Cumhurbaşkanı da ben. Çoğunluk bende, istediğimi yapar; istediğim gibi hareket ederim. Özal,”Bir kez anayasa delinmekle bir şey olmaz” demişti. Ben de deliyorum Anayasa’yı. Sizler de darbe Anayasası diyordunuz ya… Delinirse ne olur? Yeni bir anayasa yapacağız; tüm yetkileri tek elde toplayacağım, der gibi… Bu düşünce ve davranışıyla Erdoğan, hukuk devletinden uzaklaşma sürecine girmiş demektir.

Ekmeleddin İhsanoğlu,cumhurbaşkanlığı seçimini kazansaydı; Erdoğan, hukuk dışı tutumu olacak mıydı? Hayır.Erdoğan, hukuk dışı davranma fırsatını, 21.000.143 seçmenden yani seçime katılanların % 51,79’dan almaktadır. İhsanoğlu’ nun aday gösteren CHP ve MHP adayın arkasında yeterince durmamıştır. Özellikle “Erdoğan, Cumhurbaşkanı olamaz, olmamalı.”diyen Bahçeli ve partisi sahaya inmemiş. Bu konuda, gayret göstermemiştir.

CHP’nin 18.Kurultay’ın yapılmasının asıl nedeni, İhsanoğlu ’nun Cumhurbaşkanlığı’na aday gösterilmesinin kimi milletvekillerince uygun görülmeyişinin hesaplaşmasıdır.

Genel Başkanlığa aday olduktan sonra CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ’nu çok ağır bir şekilde eleştiren Muharrem İnce, buna Aydın’da da devam etti. Kılıçdaroğlu’nun bir kez olsun ‘başbakan olacağım’ diyemediğini, kendisinin ise genel başkanlığa, başbakan olacağına inandığı için aday olduğunu kaydeden İnce, “Benim iddiam şu,diyor:

Türkiye’nin bütün illerinde, ilçelerinde heyecan oluşturmuşsak, parti tabanında bir heyecan oluşturmuşsak demek ki ben doğru yoldayım. 10 Ağustos günü cumhurbaşkanlığı seçimi yaşadık. Bizim oluşturduğumuz heyecanı cumhurbaşkanlığı seçiminde gördünüz mü? Görmediniz. Demek ki biz iyi işler yapacağız. Bir tane amacımız var; o da CHP’yi umut yapmak, iktidar yapmak.” şeklinde konuştu.(26 Ağustos 2014,Sözcü)

Başkan kendi anlatımıyla risk almıştı, başarısız olunca istifası istendi, baktı ki direnirse daha çok yıpranacak, ‘kurultay’ dedi. Öyle anlaşılıyor ki baskın niteliğindeki kurultayda Kemal Bey, partiyi PM’siyle, MYK’sıyla, belki tüzük ve programıyla bir kez daha şekillendirmenin yollarını arayacak. Biz CHP’den ve ‘Çılgın Türkler’ den umudunu kesenlerden değiliz(kayacet@gmail.com  Kurultaylar,oy artışı için yararlı olur mu? Olmaz.

Kemal Kılıçtaroğlu; doğru, dürüst, çalışkan, kibar, anlayışlı, güvenilir bir adam. Yönetme, güdüleme, kitleleri coşturma, hedefe yönlendirmede yeterli değil. Muharrem İnce; iyi konuşarak kitleleri coşturabilen bir adam. İyi bir yönetici olup olmaması konusunda kuşkular var. CHP’yi yeniden devrimciliğe, solculuğa yönelteceğini söyleyen Muharrem İnce, her halde ülkede ne kadar devrimci ve solcu olduğunun bilincindedir! Türkiye,1970’li yılların Türkiye’si değil, köprülerin altından çok sular geçti.

Bu yıllarda çocuklar ve gençler,Atatürk Devrimleri ve İlkeleridoğrultusunda yetişiyordu. Ecevit’i iktidara taşıyan 1973 seçimlerinde, ilçe seçim kurullarına iki öğretmen de seçiliyordu. O yıllarda Acıpayam Lisesi’nde çalışıyordum. Öğretmen temsilcisi olarak liseden iki öğretmen seçilmiştik. Her seçimde Akalın Beldesi’nde seçimi sağ partiler kazanırdı. O seçimde de AP’ nin kazanacağı tahmin ediliyordu. CHP kazandı. Nedenini orda yasayanlara sorduğumda, Akalın’ dan  liseye 40–50 öğrencinin geldiğini onların da velilerini etkileyerek CHP’ye oy vermelerini sağladıklarını söylediler. Kuşkusuz, öğrencilerin velilerini etkilemeleri, bu beldede CHP’nin seçimi kazanmasının tek etken değildi. Asıl olan Ecevit’in estirdiği rüzgârdı.

1990’lı yılların sonlarında yakın bir akrabamın oğlu Gazi Üniversitesi Matbaacılık’da okuyordu. İmam Hatip Lisesi mezunuydu. Benden, okumak için Kurtuluş Savaşı’yla ilgili kitap istedi. Ben de konuyla ilgili kitapları önüne koydum. Atatürk’le ilgili olanları ayırdı; hiç el sürmedi. Sanıyorum bu örnek, ülkemizin nerelere doğru sürüklendiğini gösteriyor.4+4+4 sistemiyle liselerin tamamına yakını İmam Hatip Lisesi olduğuna göre bu okullardan yetişenlerin çoğunluğunun oylarının sağ partilere gideceğinden kimsenin kuşkusu olmaması gerekir.

CHP Kurultayları, bu tabloyu değiştirir mi? Hayır.”Atı alan Üsküdar’ı geçti”.2000’den bu yana CHP, de 7 Olağanüstü Kurultay yapılmış; oyu bir türlü % 30’u bulamadı.8.si de 5–6 Eylül 2014’te yapılacak.18 Nisan 1999 seçimlerinde, Deniz Baykal Başkanlığı’ndaki CHP, %8,71’le “seçim barajı”nın altında kalır. 30 Eylül 2000 tarihinde toplanan XI. Olağanüstü Kurultay'da Baykal genel başkanlığa döndü. CHP genel sekreterliğine ise Önder Sav seçildi. 3 Kasım 2002’deki seçimlerde oy oranı, %19,39’dur. Temmuz 2004'te XII. Olağanüstü kurultayı topladı, delegelerden güvenoyu istedi. 781 oyla güvenoyu alan Baykal, Sarıgül' e karşı güçlenmişti 19–20 Kasım 2005'te toplanan 31. Olağan Kurultay'da Deniz Baykal 1158 oyun tamamını alarak genel başkanlığına devam etti. 22 Temmuz 2007 Deniz Baykal CHP’si, %20,88 oy alarak 112 milletvekili çıkardı.

22 Mayıs'ta 2010 ‘da yapılan 33. Olağan Kurultay'da Kemal  Kılıçdaroğlu 1249 delegenin 1200'ünün imzasıyla tek aday olarak seçime girdi ve kullanılan 1197 oyun geçerli olan 1189'unu alarak CHP'nin 7. genel başkanı oldu. 12 Haziran 2011 seçimlerinde Kemal Kılıçdaroğlu,  %25,98 oy almıştır.Kılıçtaroğlu, gün geçtikçe oyunu artıran AKP karşısında, CHP’nin oyunu % 5,10 artırmıştır. Yeterli mi? Hayır.Oysa 5 Haziran 1977 ‘de, Bülent Ecevit %41,38 oy almıştı.(17 Ağustos 2014 Vikipedi)

Ecevit, bu oyu nasıl aldı? Bence, lidere duyulan güvenin, demokrat solun oylarını buralara taşınmasındaki rolü önemlidir.

Cumhuriyet’e, Atatürk Devrim ve İlkelerini yaşatacak partinin CHP olduğuna toplumun büyük bir kesimi inanmakta ve bu partiye güvenmektedir. Ancak, kişisel hizipleşmeler CHP’ye oy verenleri tedirgin etmekte; rakiplerinin ekmeğine yağ sürmektedir. Kuşkusuz, demokratik partilerde sorunlar kurultaylarda çözülür. Ne var ki yapılan bunca kurultay, CHP’yi, iktidara taşıyamamıştır.

Yakup Kadri Karaosmanoğlu’nun “Yaban” romanında, roman kahramanı Mehmet Ali^nin subayı, Mehmet Ali’nin köyüne gelir; fakat bir türlü köylülerle karışıp kaynaşamaz. Zeytinyağı gibiyim; bir türlü köylülerle karışıp kaynaşamıyorum, der. CHP, toplumun tüm kesimleriyle karışıp kaynaşmanın yollarını aramalı 5–6 Eylül 2014 Olağanüstü Kurultayı’nda…

Son söz

CHP'ye oy verenler umut yorgunu oldu.Bitsin bu hizipleşmeler,herkes CHP'nin 6 oklu bayrağı altında toplansın.

 
Toplam blog
: 391
: 2555
Kayıt tarihi
: 04.12.12
 
 

Hüseyin BAŞDOĞAN, 1942'de Malatya- Arapgir'de doğdu.Arapgir Ortaokulunu, Diyarbakır Öğretmen Okul..