Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Eylül '06

 
Kategori
Tarih
 

6-7 Eylül 1955

6-7 Eylül 1955
 

Şu an içinde bulunduğum mekandan sıyrılarak zamanın içinde tam elli bir yıl geriye gidiyorum. Sıcak ve huzur dolu odamdaki korunaklılık hissi kendimi tam ortasında bulduğum büyük bir karmaşanın içinde aniden kaybolup gidiyor. Karşılaştığım manzara beni dehşete düşürüyor daha fazla bakmamak istiyorum. Çünkü baktıkça içim acıyor, insanlığımdan utanıyorum.

İstiklal caddesinden Galatasaray’a doğru yürüyorum yüzümde derin bir dehşet ifadesiyle. Etraf büyük bir savaş alanını andırıyor. Caddenin iki yanını dolduran dükkanların camları kırılmış, içlerindeki her şey yollara saçılmış ve etrafta en ufak bir hayat belirtisi yok şimdi. Belli ki barbarlar buradaki yaşamı paramparça etmişler ve işlerini bitirdikten sonra dağılıp gitmişler bir sis bulutunun ardında. Ama barbarlığın gölgesi sinmiş kalmış buradaki her bir kaldırım taşına, öyle ki güneşin yakıcı ışığı bile aralayamıyor o acımasız gölgeleri.

Sıcak ve güvenli odama geri dönmek istiyorum ama yapamıyorum caddede oldukça ilerlemişim. Birkaç adım daha attıktan sonra bazı apartmanların sımsıkı kapanmış pencerelerinden gelen ağlama ve inleme seslerini duyuyorum. Kim bilir neler yaşandı bu evlerin bu dükkanların içinde diye düşünüyorum. Olan biteni aklımda canlandırmaya çalışıyorum ama bu bana daha fazla acı vermekten başka hiçbir işe yaramıyor. Keşke ruhumu ve zihnimi elli bir yıl evveline taşımayı başarabildiğim gibi olan biten tüm barbarlıkları, hatta tarihte olmuş bitmiş tekmil barbarlıkları önleyebilecek bir gücüm olmasaydı diye düşünüyorum o an bunun sadece bir dilek olarak kalacağını bilerek.

Günümüzden elli bir yıl önce 6-7 Eylül tarihlerinde İstanbul’da yakın tarihimizin en acı sayfalarından biri yaşandı: Bir gazetenin Atatürk’ün Selanik’te doğduğu eve bomba atıldığı haberini yaymasından sonra şehrin farklı noktalarında birdenbire ortaya çıkan büyük kalabalıklar Rum ve Ermeni nüfusun yoğun olarak yaşadığı semtleri talan ettiler. Rum, Ermeni ve Musevi vatandaşlarımızın sahibi olduğu dükkanları, işyerlerini yağmaladılar, insanlara saldırdılar. Bu acı olaylarda hayatını kaybeden ve yaralanan Rum ve Ermeni kökenli insanlarımız oldu. Hiçbir suçları ve sorumlulukları olmadığı halde malları yağmalanan, yaralanan, hakarete uğrayan ve sonunda kendi ülkesini terk edip gitmek zorunda kalan insanlar bu ülkenin insanları ve vatandaşlarıydı.

Her sene 6 Eylül günü geldiğinde elli bir yıl öncesinde kalan bu olayları yeniden anımsıyor ve insanlığımdan utanıyorum. Bir daha böyle acı olaylar yaşamamayı tüm kalbim ve benliğimle dileyerek…

Resim: http://www.maksimum.com/i/glr/0509073109/b7.htm

 
Toplam blog
: 130
: 5076
Kayıt tarihi
: 08.08.06
 
 

Ege Üniversitesi Protohistorya ve Önasya Arkeolojisi bölümü mezunuyum. Şu anda Marmara Üniversitesi ..