60’ında Güzel Mezarlıkta Gezer

Makyaj yapmayı giyim şunu bunu konuşmuyoruz.

Böyle, istediğiniz kadar güzelleşebilirsiniz.

Yeme içme konusunda “kendine bakma” diye yanlış bir deyim var.

Neymiş kendine bakma! Affedersin besiye falan mı çekiliyoruz?

Bu her yaşta yanlış da 60’ından sonra daha bir yanlış.

Bana yakışıklısın diyorlar. Saçlarım olsa 40 gösterirmişim.

Paniğe kapılıyorum. 60’lı yaşlarda insanın eli yüzü düzgün olmaz. Demek ki yemiş içmiş etle yağla bir yerlerimi doldurmuşum.

Yaşlı ağaçların düzgün ve yemyeşil olduğunu gördünüz mü? Kökü sökülmüş, dalı kırılmış, çiçek açmaz, meyve vermez.

Biz de yaşlı ağacız, nasıl oluyor eti budu kaş göz yerinde?

Kim ne derse desin sağlıksız bir durum; bir yerlerinizde aşınma yıpranma olacak.

Ve araba önce kaportadan eskir.

Yaşlanıyorsanız yaşlı göstereceksiniz, sağlıklı olan budur. Endişe etmeyin böyle olacağınız hemen öleceğiniz anlamına gelmiyor; dalı başı kurumuş akçaağaç bile daha yıllarca rüzgârda fırtınada esip gürlüyor, ömür yaşlanmakla bitmiyor.

Lakin bu tehlikeli aldanış karşısında uyanık olmak lazım. Genç göstermek diye bir şey yok; vücudu saklayan sağlıksız örtü. Yaşlanmak zorundasınız aksi takdirde yaşlanmadan ölürsünüz.

Özellikle yeme içme konusunda bir şeyler yanlış yapılıyor. 60’ında bal kaymak yiyemezsin çünkü maraton koşmuyorsun.

Yaşlılıkta yakışıklı güzel filan olamazsın, o yaşın verdiği kadar.