Adıyaman’da Kitap Yolculuğu-2-

…

13-17 Mayıs tarihleri arasında Kale sanat sokağında kurulmuş kitap fuarının açılışı öncesi mevcut yazarlar, yayınevleri, katılımcılar, vatandaşlar, Hükümet konağı önünden başlayan yürüyüş korteji kaleye çıkan merdivenlerin önünde, açılış meydanında sona erdi. Kalabalık bir katılımcıyla görkemli açılışı yapılan kitap fuarındaki kitap okuyucu buluşmasıyla kitabın Adıyaman yolculuğu başladı.

2014 yılındaki gibi albenisi yüksek olan Osmanlı evleri içinde açılan stantlar olmasa da, sanat sokağı içerisinde yer alan yayınevleri stantlarının aynı istikamet üzere olması insanların yoğun bir şekilde gidiş ve gelişlerine sahne oluyordu. Mercan televizyonun açılış ve sonrasında sanat sokağında, yazarlar ve vatandaşlarla röportajlar yaparak,  akşama kadar canlı yayın yapması fevkalade güzeldi. Yine akşam haberlerini, alandaki gençlerin kitap okuma etkinliği içerisinde sunması bir başka güzellikti. 

Fuarlar düzenlemek, yayınevlerini ve yazarlarını davet ederek onların her türlü ihtiyaçlarını temin etmek, misafirperverlik göstermek, memnun olarak ayrılmalarını sağlamak gerçekten iyi organize olmayı, gayret, çaba ve emek harcamayı gerektiren etkinliklerdir. Belki bazı iller ve ilçeler bunu gayet güzel başarıyorlar; ama daha bu 2. olmasına rağmen, biz de fevkalade başarabiliriz dedik ve başardık. Yapılanlarla Adıyaman Valiliği, Adıyaman Belediyesi ve Yaşar Kırtasiye başarmışlardı. Memleketin gelişmesi adına yapılan her etkinlik, şükranla karşılanması gereken işlerdir ve takdire şayan faydalı işlerdir. 

Şimdi gelelim olanlara, yapılanlara, eksikliklere:

Kültürel anlamda yapılan bir fuarın bu yıl 2. düzenlendi ve inşallah devam edecek/ederek geleneksel hale gelecektir. 

Adıyaman kitap günleriyle, Adıyamanlıları kültürel ortak paydası olan kitap yolculuğunda bir araya getirdi.

Kitap fuarına gelen okuyucu, gelen yazarlarla birebir sohbetler yaptı ve kitaplarını bizzat imzalattı.

Kitap fuarına gelip gezenler, sanat sokağının bir ucundan girip, diğer ucundan çıkarak; hem kitap alışverişi yaptılar, hem de Kale’ye çıkarak Kale’nin dört yanından şehrin o güzel manzarasını temaşa eylediler, ağaçların altında ki gölgeliklerde gönüllerince çimenlere uzandılar.

Organizasyon kapsamında, her okul müdürüne tabiri caizse zimmetlenen yazarlar, hem okullarda faydalı sohbet programları, söyleşiler yaptılar, soruları cevapladılar, hem de Adıyaman’ımızı tanıma fırsatı yakaladılar.

Anaokulunun o minik öğrencileri, öğretmenleri gözetiminde, fuar alanını gezdirerek, farklı bir gün yaşattılar ve kitaplarla iç içe olmalarını sağladılar.

İlkokul, ortaokul ve lise öğrencileri farklı saatlerde kitap fuarına gelerek, gönüllerince gezdiler, alamasalar da en azından kitaplara ellerini sürerek, kitapların o içindekilerini hissedercesine haşir neşir oldular.

Fuar açılış alanına gelenlerin ortak paydası, ortak noktası olan kitap yolculuğunda, kitap okuma etkinliği düzenlendi.

Fuar alanında çeşitli resim sergileri açıldı.

Sanat sokağı içerisinde dolaşanlar,  cıvıl cıvıl çocuk sesleriyle harika birkaç gün geçirdiler.

Kitap fuarının eksiklikleri noktasında yine geçen yıl ki mevcut sıkıntılar ve eksiklikler devam etti.

Öncelikle sanat sokağında kurulmuş olan çadırlar, çok ta sağlıklı olmadığı ve penceresi olmadığında sıcaktan bunaltacak derecede olduğunu, katılımcılar ve ziyaretçiler kendi aralarında konuşuyorlardı.

Çadırların kurulma yönü yanlış deniliyordu.

Çadırların karşısı olan kirli, düzensiz ve izbe durumda olduğu, bunların temizlenmesi, boyanması veya resim, flama gibi bir takım materyallerle kapatabileceği söyleniliyordu.

Belki çadırlar kurulduğu istikametin tam tersi olacak şekilde ön yüzü kaleye, ağaçlara, yeşilliklere gelecek şekilde kurulabileceği, bu şekilde kirli duvarlar yerine yeşilliklere bakılabileceği söyleniliyordu.

Fuara gelen öğrenciler, sadece bakmaktan öte gidemediler.

Geçen okullara önceden kumbara dağıtılarak, çocukların harçlıklarını biriktirmeleri, bu harçlıklarla fuara geldiklerinde, zevklerine ve isteklerine göre bir veya birkaç kitap almaları sağlanabilirdi. (Nitekim çevre illerden bazıları,  bankalarla anlaşarak kumbara dağıtıp çözmüşlerdir) 

Bilgi sahibi olunmadan fikir sahibi olunmayacağı babından, öğrenciler daha öncesinden yönlendirilmediği, Adıyamanlıların fuara katılımları noktasında daha çok ziyaret ve katkı anlamında yeterince bilgilendirilmediği fuar katılımcıları tarafından dile getiriliyordu.

Fuar alanının giriş çıkışlarına ve çeşmelerin başına Adıyaman’a özgü olan çiğköfteciler yerleştirilebilirdi. 

Adı sanat olmasına rağmen, sanattan yana (resim, heykel, Nemrut bibloları vb.), fazla kimsenin

olmadığı olmasının elzem olduğu söyleniliyordu.

….Devam edecek

Kerim BAYDAK

kbaydak61-artan@hotmail.com