6937 yazı bulundu
Sıralama :
Yıl 1980. Eylül ayının soğuk ve karlı bir günü. Kars Çıldır’da köhne, düz damlı bir ev. İçinde tezek yanan bir sac soba. Isınmaya çalışan üç arkadaş. Üşüyen ellerini ısıtmanın telaşı ile sobaya yakınlar. Kars Digor’da görev yapan bir de mis...
Kurulmuş gibi kalktı çay suyunu koydu ve yüzünü yıkamaya gitti. Mutfağa dönüşte kahvaltılıkları çıkardı mutfaktan.. Zeytin, peynir, yağ, reçel.. Yatak odasına geri dönüp yatakta uyumakta olan kocasına seslendi.. Uzun bir uğraştan sonra kalktı koca...
Ne takvime baktığını anımsarım, ne bir kayda. Ama yılın takvimini kafasından yapan babaannem, soğukların zamanını, rüzgârların adlarını yanılmadan bilirdi. Kış günlerinin hesabını hep Kasım ayına göre yapar, örneğin Aralık ayının ortalarında ...
Uzun zamandan beri yazı yazmadığımın farkındayım. Memleketim olan Adana’da tatilde olduğum için bu durum gerçekleşti. Bu sırada birçok gündem değişikliği oldu. Takipteyim… Bu durum hakkında genel olarak düşüncem bellidir. Ülkenin esas konusunu değişt...
Artık annemlerle yaşıyorduk. Ben den 10 yaş küçük çirkin mi çirkin hani şu yağmur yağınca ağzına su dolacak kadar dışarı çıkmış alt çenesi olan cinsten (sonradan anladığım kadarıyla huyu da bir o kadar çirkin) bir kadınla aldatılmıştım . Moralim sıfı...
<ı>08 Nisan 2010 Neden yazıya bu başlığı koydum? Çünkü ilk aklıma gelen bu sözdü. Hani bazıları işyerlerinde gır gır olsun diye “Bugün patron için ne yaptın?” diye sorarlar. Ben şu an hiçbir yerde çalışmadığıma göre patron için yaptığım bir şey tab...
Gece yarısı sokaktan keskin bir düdük sesi duyuldu yine. Bekçilerin düdük sesleri bunlar. Camdan baktım, karanlıkta birini görmek imkansız. Televizyona döndüm tekrar. Siyah beyaz televizyonumuzda trt1 kanalındayız. Zaten başka kanal da yok ki!. Deri...
Aranıyor. Ankara Televizyonunun ekranında büyütülmüş resmi var, Nuri Çolakoğlu aranıyor. Bilenlerin, görenlerin şu telefonlara yada en yakın polis merkezine bildirmeleri! İlahi Nuri Çolakoğlu. Bu bana, Fikir Külübünün oluşturduğu, dikdörtken m...
Geçen on yedi yılın silemediği hışımla, bu hastanenin görüntüsüne de tahammül edememenin husumeti içimde taşlaşmış, benden hırsızladığı zamanların mateminin ağırlığıyla, ayaklarım beton sütunlar gibi ağır acil kapısının önünde hatıraların acısı...
Samatya'da ikinci evimiz, salonu ortada olan, sadece bir odası güneş alabilen küçük bir evdi. Yaşım gereği siyasetle yeni tanışıyordum ve pek fazla ilgilenmemekle beraber neler olup bitiği hakkında hiç bilgim yok denemezdi. Tarih 12 mart 1971.sa...