324 yazı bulundu
Sıralama :
Bu deyim hep bana olumsuzlukları, kafa karmaşasını çağrıştırır. Sözlükte gerçek anlamı da bu olabilir. Fakat kim bilebilir altının üstünden iyi olmadığını? Yaşamda öyle örneklerine rastlarız ki hiçbir soru işareti kalmaz kafalarımızda. Şu an aklım...
Kolay olmayacak Elbet üzüleceğiz Mutlaka bir iz bırakacak Belki de çocuk gibi sana küseceğim.. Nesi kolay olmuştu ki bu aşkın, gidişi sancısız olsun. Yaşamın farklı entrikaları arasında yitip giden duraksız birer yolcudan başkası değildik ilk anla...
Herşey yapılabilir bir beyaz kağıtla demişti Yılmaz Erdoğan. Yeni yeni anlıyorum aslında tüm benliğimin o beyaz kağıt üzerine ışımasını. Her halimi fütursuzca döktüğüm o beyaz kağıt. İşte başındayım yine. Bir kara kalemle düştüm usul usul beyazlığına...
.. Ölümler çıplak gelir..Geceyi indirir yavaşça gözlerime.... Gidişin meğer ne kadar yoksun bırakmış tüm renklerden. Bugün anladım. Her yer siyah beyaz. Ses yok, soluk yok. Bir çöl ıssızlığı edasında yaşıyorum günlerimi. Sonra güneş batıyor. Yerin...
Yazmak, insanın kendini bulması değil midir aslında. Etrafında ki tüm insanlardan gizlediği o kırılgan yanlarını dile getirmenin en kolay ve anlaşılır yolu mesela. İyi misin diye soranlara sadece nefes alabildiği için iyi olduğunu söylerken içinde k...
Bir insanın kendini kandırması o kadar kolaydır ve göze batmayan bir şeydir ki, sanki insanın kendi ter kokusu gibidir. Bazen yanında eğer gerçekten açık sözlü birini bulursa kendini kurtarabilir bu kandırmacadan. Çünkü o tiksinç kokusunu alıp ikiyü...
Yalnızlığımızın başlangıcında yaşama merhaba dedik, doğarken yalnızdık ve ağlamayı kendimiz öğrendik.Yalnız kalmayı istemediğimiz anlarda çığlıklar atmaya başlayarak ağladık bağırdık.Sadece büyümeye çabalıyorduk.Biz büyüdükçe yalnızlığımız artıyordu...
Kar bende kimi olumsuz çağrışımlar bıraktı. Bence kar; göründüğü gibi beyaz ya da ak pak değildir. Ona sempati duyamam. Kar; dallarımı kırdı, çiçeğimi kopardı ve gönül gücümü aldı! Karla birlikte olumsuz çocukluk anılarım canlanır oldu beyni...
Kadın iç geçirdi bir heves... Topuk seslerini yüreğinde hissedip uzun uzun yürüdü. Bir yere yetişme çabasındaydı sanki, bir yere gitme. Bir telaş yürüyor, bilinmezliğe koşuyordu inadına. Kalp atışlarını bütün yiniyle hissediyor, bütün gözyaşların...
Kadınımmm! Sicim gibi gözyaşları bembeyaz sakalını ıslatıyordu ihtiyar adamın. Dondurucu soğuğu duymuyordu. Göğüs bayır açık, yüreği kuş gibi çırpınıyordu. Önlerinde giden tabutta elli beş senelik hayat arkadaşı mı yatıyordu? Olamazdı ya! Olam...