4266 yazı bulundu
Sıralama :
Bundan tam 9 yıl önceydi... Fatih Abi’yle aynı kamu kurumunda fakat farklı birimlerde çalışıyorduk.Çok sık olmasa da ara ara arkadaşlarla toplandığımız günlerde kendisiyle hoş sohbetler eder,birbirimizi daha yakından tanıma fırsatı bulurduk. ...
Eskiden içerdim birayı.Rakının tadını aldıktan sonra aramaz oldum.Ve biraya ihanet ettim bir anlamda.Hoşuma giderdi bira içmek.Tadı bir yana da dalga kıranların üzerinde birkaç kutu bira alıp akşamın serinliğinde ve çıtır leblebi eşliğinde yudumlaman...
Şehir ihanet ediyor, gizlerimi paylaştığım şehir. Başımı omuzlarına yasladığım eski sevgililer gibi ruhsuz… Acımasız cellatlar bakıyor bulvarlardan. Kanlı yüzleriyle şehir eşkıyaları sokak başlarını tutmuş. Yalnız ve suskun kalabalıklar yürüyor çam...
Sizlerle burada olma sebebimi paylaşacağım. Şehit Piyade Astsubay Çavuş Cafer Ömer ÇETİNEL 'in hikayesini sizlerle paylaşacağım.Ömer.....Henüz 19'unda hayatının baharında, yaşama sevgisi dolu sırtında yüklü sorumluluklarına inat direnircesine dimdik...
İncirköylü benim değneğimi saklamışÜnal Şöhret DirlikEldirek Köyünden Köse Dayı da uzun yıllar askerlik yapmış, cepheden cepheye koşmuş savaş artıklarındandı. Onu tanıdığım 1964 yılında bile çok yaşlı, güleç yüzlü bir dedecikti. Şimdilerde namını d...
Öyle bir baskı altındayım ki, hayatta hiç dememediğim cümlelerle bir insanın içini kuşatmaya kararlıyım. Onu fethedecektim yani. Artık ne olacaksa olacaktı. Tabular, gelenekler, örf..ne varsa o gece yıkacaktım. Günübirlik ziyaretleri proglamladığı...
Bana anlatma sakınRiske girseydin eğerYola çıksaydın eğerNeler yapardın nelerBana anlatma sakın…Böyle diyor Candan Erçetin ‘Anlatma Sakın’ adlı şarkısında.Çoğumuzu en korktuğumuz gerçeklerimizle yüzleştiriyor aslında bu sözler. Benim gibi ömrünün Eyl...
Bir varmış bir yokmuş, aşk ile büyülenmiş zamanlarda Güneş ve Ben yan yana yaşadık, kimselere bilmese de. Her şeyi ama her şeyi paylaştık; mutlukları, acıları, sevinçleri, gözyaşlarını, yolları, yolculukları, oyunları, kitapları ve hayata da...
Karanlıklar da sakla(ya)maz hüznü, daha da açığa çıkarır, saçar her yere hoyratça, yıldızları da şahit kılarak uçsuz bucaksız evrene. Ruhunun derinliklerinden alıp getirir onu en yaşamak istemediğin anda bile. Hüzün kara gecede daha fazla dolanır ...
Keşke mümkün olsa zamanı bükmek! Çelikten daha mı sert yoksa pamuktan daha mı yumuşak anlayamadığımız parmakları zilli bir yosma zaman… Onun vuruşlarında eriyor; kah yitiriyoruz benliklerimizi, kah uyanıyoruz benlik savaşlarımızdan… Felsefe değil bu...