575 yazı bulundu
Sıralama :
Düş Düş’ün Notları Gülerken Düşünmenin Yordamı Gazanfer ERYÜKSEL I “Gül” hem bir çiçeğin adı, hem de “gülmek” eyleminin köküdür. Gülme eylemi mizahın bir diğer deyişle hicvin (taşlama, ironi) ve eleştirinin sonucudur. Gülmek...
Başbuğa ocakta söylediği iki kaş arasında neyin olduğuydu. Zaten sadece o konuşuyordu. Kimsede ses çıkarmıyordu. Galiba masada oturan cep telefonu ile mesaj çekmiş. Kısa bir zaman sonrada onu dışarıya atacak olan kişi gelmişti. Merdivenden ini...
Bu, Antep’e ilk gelişimdi. Gözüme takılan ilk ayrıntısı ise çarpık yapıların kendi aralarındaki düzensizliğiydi. Bir tarafta koca apartmanlar görülürken, onların hemen yanı başlarında ise derme çatma kulübeler, kalitesiz çadırlar dikkatten kaçmıyo...
Travmalar doluydu tarih. Savaşlar hiç bitmemiş insan oğlunun hep gözü başkasında. Ya ırzında, ya ekmeğinde, ya kaynağında, ya toprağında. Toprak doyurmamış gözünü insanın. Acılar, işkenceler, göçler, savaşlar, açlıklar.. Sonra evrim geçirmiş güya ...
Anne, Kayıp şehrin kayıp çocuğuyum artık ben. Buruk haykırışların cılız sesiyim. Gurbet ellerde uyumsuz bir bireyim. Ben yaralıyım Anne, Gönlüme kanser olmuş sevdam, Yalnızlık treninin son istasyonuyum. Her gün bü...
Meditasyon sözcüğünü kullandığımda aklınıza mabedin önünde bağdaş kurmuş bir halde oturan sakallı bir yoginin veya benzer pozisyonda başka bir insanın görüntüsü gelebilir. O birey sizin için "sessiz olmanın" Zihni boşaltmanın tüm dikkatini tek bir...
HİS His, egomuzda hissettiğimiz duygudur. Egomuzu okşayan her his bizim için hazlandırıcı, zevklrndirici ve istenirdir. Egomuzu okşamayıp tırmalayabnlar; madden ve manen can yakıcı, ıstırap vericidir. His, egomuzun dışından gelerek egomuzu...
Bazen insan acı, ıstırap çeker, tıpkı mutlu, huzurlu olduğu gibi. Yaşananların hayatımıza bazı katkıları olması gibi, bazı şeyleri alıp götürdüğü de oluyor. Bazen mükâfat olduğu gibi, bazen de intikamını alıyor gibidir. Öyle ki geçmişl...
Bir kaplumbağa kayalıklara doğru yavaş yavaş ilerliyordu, yağlıboya ile boyanmış kabuğu güneşten parıldıyordu. Onu ardı sıra izleyen çocukların kahkaha sesleri gökyüzüne yükseliyordu. ‘’Ne komik oldu kaplumbağanın rengi’’ diyordu çocuklarda...
Aşk, öyle bir baldır ki, bulana kadar zehir eyler, cenk eyler, düşürür takati, bulunca da petek petek bal eyler. Aklın aşkın yoluna düştü mü, aşkın yolu daha bir evvel düşer senin yoluna. Öyle ya, kendini tanıma yolculuğu, kendi keşfine çı...