Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Haziran '07

 
Kategori
Otomobil
 

Bir trafik kazasının anatomisi

Bir trafik kazasının anatomisi
 

Araç sürmenin aslında ne kadar tehlikeli olduğunu, insanın pamuk ipliğinden bile ince bir iple hayata bağlı olduğunu ve o anda elinizden hiç ama hiç bir şey gelmediğini bugün çok acı bir şekilde tecrübe ettim.

Edremit-Balıkesir karayolunun 51. kilometresinde yağmurun kayganlaştırdığı bir virajda aracım kontrolden çıktı. Tüm soğukkanlılığım ile önce sola, sonra sağa savrulan aracı tutmaya çalıştım. Tam başardığımı sanıp derin bir nefes almaya hazırlanırken bir viraj daha çıktı. Sola kayarak karşı şeride savrulan aracı bu sefer tutamadım. Yoldan dışarı çıkarak toprak zeminde taklalar atmaya başladı arabam.

İşte o an herşeyin bittiği, elinizden gelebileceklerin tükendiği ve kendinizi yazgınıza teslim ettiğiniz andı. Taklalar atarken, biraz da itiraz edercesine bağırdığımı hatırlıyorum. Yapabileceklerimi yapmış, tam da herşey yoluna girecek gibiyken durum tersine dönmüş ve ölüme doğru yuvarlanıyordum. Ama asıl yapmam gereken, aracımı daha yavaş sürmekti. Bunun artık bir önemi yoktu. Aklımdan geçen tek şey kurtulmamın mümkün olmadığı ve yazgımın burada ve bu anda sonlanıyor olduğuydu.

Sonra herşey durdu. Çılgınca taklalar atan sevgili uzun yol dostum yine benim için yapabileceğini yapmış ve son nefesinde dört tekeri üzerine inmişti. Yaşıyordum.. Kontağı kapadım, emniyet kemerimi söktüm, kapıyı açtım ve indim. Görünürde birşey yoktu. Yalnız başımı tavana vurduğumu anımsıyorum. Sağolsunlar, arkadan gelen araçlardaki insanlar yardıma koştular.

Saat gece yarısını geçti. Balıkesir Devlet Hastanesi'ndeyim. Film ve tomografiler iyi çıktı ama sabaha kadar müşahede altındayım. Bu hastanenin güleryüzlü ve son derece ilgili personeline teşekkür ediyorum. Ama aynı şeyi kazadan hemen sonra aradığımız 112'nin nöbetçi bayan doktoru için söyleyemiyorum. Bilincim yerinde olduğu, konuşabildiğim ve yürüyebildiğim için ambulans göndermeyeceğini söyledi. Telefonu ben alıp kendisine derdimi anlatmaya çalıştığımda da yüzüme kapadı telefonu. Neyse.. O'nun da canı sağolsun.

Hayatımı bağışlayan Yüce Tanrı'ya şükrediyorum. Emniyet kemerim bağlı olmasaydı bu yazıyı yazabileceğimi hiç zannetmiyorum. Ve son olarak sevgili Millliyet blog okurlarına yalvararak diyorum ki; kazadan kaçınmak için ne ABS, ne tecrübe ne de bir başkası yeterli olmuyor. Yol şartlarına göre mümkün olduğunca yavaş gidin ve hayata bağlanmak için kemerlerinizi mutlaka ama mutlaka takın.

Hepinizi çok seviyorum.

 
Toplam blog
: 9
: 1126
Kayıt tarihi
: 05.07.06
 
 

Tevellüdüm 1970, evliyim ve bir oğlum var. Nedense iflah olmaz bir muhalifim. Doğma büyüme İstanb..