Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Aralık '09

 
Kategori
Kültür - Sanat
 

Ölümünün 30. yılında Behçet Necatigil

Ölümünün 30. yılında Behçet Necatigil
 

Evler şairidir o, evin hallerini akıtır mısralarında. Bundandır ki pek çok kişi tarafından, sosyal konuları işlememekle eleştirilmiştir. Oysa her şey önce evden başlamaz mı? Ya da öyle olması gerekmez mi? Necatigil kendi dilinden şöyle ifade eder bu durumu; “Ben mum alevinde pervane gibi hep aynı odakta yazdım şiirlerimi: Ev ve her günkü yaşamalar. Rilke’nin Panter’i gibi aynı parmaklıklar içinde. Toplumun ve imkânlarımın bana bağışladığı dar dörtgende gözlerimi her açtıkça karşımda büyükşehrin orta-fakir sınıf ev, aile ve çevrelerini buldum. Benim bugüne kadar varmak istediğim gerçekler, hiçbir zaman bu sınırların ötesinde olmadılar. (Bile/Yazdı s.47-48)”

Kendi seçtiği şiirlerini topladığı “Sevgilerde” adlı kitabı Can Yayınları tarafından yeniden basıldı Haziran 2009’da. Nasıl da tercüman olmuştur pek çoğumuzun ruh haline, kitaba ismini veren şiir;

SEVGİLERDE

Sevgileri yarınlara bıraktınız
Çekingen, tutuk, saygılı.
Bütün yakınlarınız
Sizi yanlış tanıdı.

Bitmeyen işler yüzünden
(Siz böyle olsun istemezdiniz)
Bir bakış bile yeterken anlatmaya her şeyi
Kalbinizi dolduran duygular
Kalbinizde kaldı


Siz geniş zamanlar umuyordunuz
Çirkindi dar vakitlerde bir sevgiyi söylemek.
Yılların telaşlarda bu kadar çabuk
Geçeceği aklınıza gelmezdi.

Gizli bahçenizde
Açan çiçekler vardı,
Gecelerde ve yalnız.
Vermeye az buldunuz Yahut vakit olmadı

Kitabın ilk sayfalarında Erdal Öz, Doğan Hızlan, Demir Özlü ve Turgay Gönenç dilinden Behçet Necatigil’i dinliyoruz. Sonra şairin, kitaplarına almadığı ilk şiirlerinden örnekler alıyor sırayı. Şair 16 Nisan 1916’da İstanbul’da doğar ve 13Aralık1979’da yine bu şehirde yaşama veda eder. Daha sonra öğretmenlik yapacağı Kabataş Erkek Lisesi’nde okur. Hilmi Yavuz da öğrencilerinden biri olur bu okulda. Her yıl Kabataş Erkek Lisesi’nde Necatigil’i anma törenleri büyük bir özenle hazırlanır. Tam adı Mehmet Behçet Gönül’dür. 1935’ten 1943’e kadar Behçet Necati adını kullanır ve daha sonra Necatigil soyadını resmen alır. Sayfaların birinde mutlaka yüreğinize hitab eden satırlarla göz göze geleceğinizi umduğum bu kitabın 85. sayfasındaki şiirle Necatigil’in aslında sosyal konulara nasıl parmak bastığını göstermek isterim;

EVLERLE SAVAŞ

Körükler cılız olmak Evlerin hiddetini,
Evlerle savaşımız
Savaşların çetini.
Evler her gün yollar bizi dışarı :
- Git, getir !
Emredilen ekmeği akşamları
Alın terlerimiz getirecektir.
Evler ezer insanları dağ gibi,
Dışarıdan küçücük !
Çeker evler boynumuzdaki ipi :
Taşı develerce yük !
Nedir anlamıyorum
Evlerdeki hırsı :
Cansızlarla birlik
Canlılara karşı.
Tencerenin azgınlığı başta.

Sofralarla beraber : - Getir !
Dünya durdukça
Tencere pişirecek, sofra eritecektir.
Eşyaların azgınlığı tamam
Hepsi evlerden taraf.
Kopar musluk, kırılır cam
Hiç yoktan bir masraf.

Geri mi kalır kumaş, deri
Onlar da zalim, kalleş.
Alalı kaç gün oldu
Eskir üst baş.

Erzaklar halimizden anlasa ya.
Anlamaz.
Biter sabun, biter şeker, biter yağ
Biter gaz.

Bir yılan güneşlerde uyanmış
"Ateş yak" der oda.
Dışarda karakış,
İstersen yakma.

Körükler cılız olmak
Evlerin hiddetini,
Evlerle savaşımız
Savaşların çetini.

 
Toplam blog
: 19
: 3619
Kayıt tarihi
: 16.01.09
 
 

..