Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Ocak '09

 
Kategori
Tarih
 

Rüzgar eken, fırtına biçer

Rüzgar eken, fırtına biçer
 

Yeğenlerim


Babamın hiç tanımadığı iki amcası Yemen’de şehit yatmaktalar. Birinin adı Mehmet, diğerininki babama adı verilen Yunus’tur. Dedem Osman 1908 II. Meşrutiyet’in ilan edildiği tarihte İstanbul’da askerdir. Her iki ağabeyi de o tarihlerdeki Arap İsyanından dolayı, vatani görevlerini yapmaya çalıştıkları Yemen’den dönememişlerdir. O zor yıllarda Yunus’tan bir mektup gelir. Mektubunda, “Araplar bize düşman oldu. Tırpan gibi kılıçları var ve kumun içine saklanıyorlar. Bir tek ağızları dışarıda kalıyor. Geçen de Mehmet ağabeyimi öldürdüler. Bizlerin hep karnını, belini deşerek öldürüyorlar. Susuzluktan kavruluyoruz. Eğer sağ salim dönersem, köye aşağıdan yukarıya çeşme yaptıracağım. Babam, 5 altın para göndersinde beni askerden alsın” demektedir. Babası Ali dedem ise “50lirayı nerden bulacağım, devlet onun karnını doyuruyordur. Bitirsin de gelsin” demiştir. Sonrasında ikinci oğlundan da şehit haberi gelmiştir. Bu olayı neden anlattım! Araplar, Osmanlı’nın adaleti altında uzun yıllar altın çağlarını yaşamışlardır. Lawrence’nin gazına gelerek, bindikleri dalı kesmişlerdir. O günden bu yana parçalanmışlar ve bir daha huzur görememişlerdir. Ellerindeki tüm kaynaklar İngiliz ve Amerika başta olmak üzere, Hıristiyan ve Yahudi camiası tarafından yönetilmektedir. Bir tek petrol kuyusunun bile sahibi değildirler. Soruyorum size, Arapların ürettiği şey nedir? Otomobil mi, tekstil mi, tarım mı?Bu zamanda Recm ile insan öldüren bir milleten ne beklenir.

Müslümanlıksa, benim ülkem, benim milletim, onlardan daha Müslüman’dır.Şimdi güncel konumuza gelelim. “Gazze”. Orada çocuklar, kadınlar, masumlar ölüyor. Yardakçılıklarını yaptıkları Hıristiyanların en yakın dostları Yahudiler tarafından. Sırf daha fazla sömürmek, petrol kaynaklarına, doğalgaz hattına sahip olmak için öldürülüyorlar. Benim çok temiz kalpli milletimde İstanbul’da, Kars’ta, Trabzon’da ve birçok ilimizde İsrail karşıtı eylemler yapıyor. Sırf masum Müslüman din kardeşlerin öldürülmesini protesto için. Sonucuna bir etkisi olmayacağını bildiği halde tepkisini gösteriyor. Ekonomik krizden dolayı, sayıları 500, 000’e yaklaşan işsiz sayısını dikkate almaksızın. Bugünkü açlığını, yarın daha da aç kalacağını dikkate almaksızın. Bir tek sendika, ne oluyor benim işçime, memuruma diye kılını kıpırdatmadı. Yok, ben anlamazmışım. Bu işler artık eskisi gibi olmuyormuş. Artık al gülüm, ver gülümmüş. İşçi, memur başının çaresine baksınmış. Yeter ki ekonomimizin liderleri, hükümete desteğini kesmesinmiş. Ekonomide, bir kriz yokmuş. Petrol fiyatlarına, zam gelmiş, doğalgaz almış başını gitmiş. Biz, Gazze ile yoğunlaşırken, kim bilir daha neler olmuş neler ama aman kimse duymasın, bilmesinmiş. Şimdi de devlet, hükümet, parti büyüklerim, taraflı basının karşısına geçip, ah Gazze vah Gazze deyip, timsah gözyaşları dökmesinler. Benim ülkeme, milletime bir kuruş faydası olmayan Araplara acımayı şimdilik bir kenara bırakalım. Öncelikle harap olmuş ekonomimize sahip çıkalım. Güçlü olmak için gerekeni yapalım ki o zaman uluslar arası camiada sözümüz geçsin. Atasının, dedesin yaptığı her ne olursa olsun, masum insanların ölmelerine seyirci kalmayalım.
Hakem olalım ve Türk adaletini tüm dünyaya gösterelim.

 
Toplam blog
: 23
: 910
Kayıt tarihi
: 27.10.06
 
 

Ordu-Perşembe'nin Çerli Köyü'nün sahilinde doğdum. 23 yaşına kadar balıkçılık yapıp liseyi bitirdim...