- Kategori
- Felsefe
Aynaya buyurun!

mesela dedik...
Bir an için bir ülke düşünün ki bu ülkede namaz kılanların telefon konuşmaları dinleniyor, oruç tutanlar sorgusuz sualsiz tutuklanıp mahkeme önüne çıkarılmadan aylarca ve yıllarca hapislerde çürütülüyor, Hacca gidenler bir kısım medya tarafından terörist bir örgütün üyesi olarak ilan ve yargısız infaz ediliyor... Ve o devletin Anayasasında resmi dinin İslam ve devletin de İslam devleti olduğu yazıyor... Örneğin İran, örneğin Suudi Arabistan, örneğin Libya... Tepkiniz, değerlendirmeniz ve yargınız ne olur? Anayasa’sında “İslam Devleti” yazıyor diye o devleti bir İslam Devleti mi kabul edersiniz yoksa namaz kılan, oruç tutan, Hacca giden Müslümanlara hayatı zindan ettiği için “İslam Devleti” iddiasına uygun bir yerinizle güler misiniz?
Şimdi bu konudaki yargınızı bir kenara yazarak başka bir varsayıma (!) geçelim. Bir an için bir ülke düşünün ki bu ülkede milyonlarca insanın (Ve hatta savcıların yargıçların bile) telefonları yasalar zorlanarak ve yasa dışı yollardan dinleniyor, ülke sorunlarına ilişkin muh
Şimdi dönün bir kenara yazmış olduğunuz ilk paragraftaki yargınıza ve ikinci paragraftaki soruya verdiğiniz yanıt ile karşılaştırın. Gerçekten demokrasiden yana olup olmadığınızın, hukukun üstünlüğüne içtenlikle inanıp inanmadığınızın, ele güne karşı kendinizi nasıl tanıtmış olursanız olun kendinize karşı dürüst olup olmadığınızın ve onur kavramına nasıl baktığınızın yanıtı orada...