Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Haziran '06

 
Kategori
Gezi - Tatil
 

Mordoğan'da turkuaz keşif

Mordoğan'da turkuaz keşif
 

Öncelikle belirtmeliyim ki bu sezon ilk kez gittiğim Mordoğan önceki yıllardaki güzelliğinden, sakinliğinden, insanı dinlendiren dokusundan birşey kaybetmemiş. Denizi yine aynı deniz, hatta biraz daha temizlendiğinden bile söz edebilirim. Kocakum plajında zaman zaman duyduğunuz teknelerin mazot kokusunu bu haftasonu hiç duymadım. Sanıyorum yeni limanın açılmasının olumlu bir sonucu olsa gerek.

O, yılan gibi kıvrılan sağ tarafınıza kekik kokulu yeşillikleri, sol tarafınıza masmavi egeyi koyup da zevk-ü sefa içinde katettiğiniz muhteşem yolu, yol üzerindeki Gülbahçe, Balıklıova, Karapınar, Akvaryum koyu gibi sevimli yerleşimleri, kampingleri, çay bahçeleri, balık lokantaları, aslen Erzurumlu olup yıllardır yaz-kış Mordoğan'da satış yapan kokoreççisi ve de insanı tutkuyla kendine bağlayan güzellikleri hepsi ama hepsi yerli yerindeydi.

Daha önceleri birkaç kez konakladığımız Yıldız Motel'de yer olmaması nedeni ile rezervasyonumuzu Turkuaz Pansiyon'da yaptırmıştık. Mordoğan'da otel olarak sadece dört yıldızlı Aras Otel bulunuyor ki bir kez orada kaldıktan sonra bir daha orada konaklamayı aklımzımızın ucundan bile geçirmiyoruz. Kargocu mantığıyla otelcilik yapmanın dayanılmaz ağırlığını yaşatmışlardı bize.

Onun dışında da birkaç tane motel ve pansiyon var. Yıldız Motel temizlik, odaların kullanımı ve konumu itibarıyla hoş bir yer. Ancak işletmecileri yani sahipleri için aynıyorumları yapmak çok da mümkün değil. Bir turistik tesis sahibinden ya da işletmecisinden beklenecek en önemli ve olmazsa olmaz özellik olan güleryüz ve samimiyetten biraz uzak görünüyorlar. Sabah verdikleri kahvaltılarda da tabiri caizse sineğin yağını hesap etmekteler.

Bu haftasonu ilk defa kaldığımız Turkuaz Pansiyon ve sahipleri gerçekten bizi çok şaşırttı. Turkuaz, Yıldız Motel'e göre fiziksel şartları itibarıyla biraz daha mütevazi ve yetersiz kalabiliyor. Mesela Yıldız tüm odalarına klima taktırmış, odaları zaten biraz daha geniş ve yatakları da daha iyi. Ancak işte dananın kuyruğu burada kopuyor:

Turkuaz'ın sahibi Tevfik Bey, Hatay'lı. Uzun yıllar Mordoğan Aras Otel'de çalışmış ve iki yıldır bu pansiyonu işletiyor. Bir de yeni liman mevkiinde apart evleri var. Tevfik Bey tam bir iletişim uzmanı. Kendisine söylemedim ama sanıyorum Aras Otelde çalıştığı dönemde ne gördü ise tam tersini yapıyor ve çok da başarılı oluyor. Son derece cana yakın ve samimi. Tüm müşterilerine uzun yıllardır tanıdığı dostları gibi davranıyor. Eşi de kendisi gibi Hatay'lı ve öğretmen. Haftasonları ve akşamları Tevfik Beye yardımcı oluyor veo da son derece içten tavırlarıyla müşterilerin gönüllerini fethetmesini biliyor. Beş altı kişiden oluşan ekiplerinin iki gün boyunca en ufak bir falsolarını görmedim dersem inanın yalan olmaz ve abartmış da olmam.

Mordoğan da en çok eksikliği hissedilen konuların başında istediğiniz gibi yemek yiyememe problemi gelir. İşte ilk defa o çok sevdiğim ve sekiz senedir müptelası ve müdavimi olduğum Mordoğan'da nerede ve neyemeliyim sıkıntısına düşmedim. Turkuaz, aynı zamanda çok da başarılı bir mutfağa sahip. Çok güzel ızgara çeşitleri, et-balık-tavuk-köfte alternatifleri, Hatay işi içli köfteleri, pancar turşusu, haydari gibi taze ve enfes mezeleri, zeytinyağlı ev yemekleri ve çeşitleri ile iki gün boyunca başka bir yere mi yemeğe gitsek sorusunu aklımızdan bile geçirmedi.

Bir diğer dikkatimi çeken nokta ise porsiyonlarının gerçekten de normalden çok daha fazla, fiyatların ise düşük olduğu oldu.

Turkuazda, o küçücük bilmem kaç odalı mütevazi pansiyonda hala keşfedemediğim şeyler da kaldı. Mesela tabelalarında "denize sıfır" bunu niye yazdılarsa artık, görülmüyormuş gibi sanki denize on metre mesafede oldukları, "yöresel ev yemekleri" amenna kabulümüz ve de "canlı müzik" yazıyordu. Canlı müzik falan görmedim, Tevfik Bey'e soracaktım onu da unuttum. O kadar çok şey konuştuk ki bu canlı müzik konusunun ne olduğu sorusu unutuldu. Mutfaklarında yukarda dolapların üzerinde bir darbuka görmüştüm hemen yanında da üç tane pirinç kaplama nargile durmaktaydı. Bunların esbab-ı mucibesini iki hafta sonra bir haftalığına kalmaya gittiğimizde ortaya çıkaracağız artık.

İşte böyle geçti bir Mordoğan haftasonu. Pazartesi sabah beşte kalktık, akşamdan hesaplarımızı kapatmıştık ve vedalaşmıştık erken çıkacağımız için. Mordoğanda gün mor ışıklarıyla doğarken denizin üzerinden, daha yarı karanlık olan pansiyonun yeme -içme bölümünde iki koltuğu karşılıklı getirip, hafif serinlikte büzüşmüşi birini gördüm. Baktım Tevfik Bey o şartlarda dahi gülerek bana bakıyordı. Apartta kalanlar da bizim gibi erken çıkacaklarmış da onların anahtarları getirmelerini bekliyormuş.

Bu tip yazıları okuduğumda birçoğunuz gibi benim de aklıma yazıların düzmece olabileceği, reklam amaçlı, para karşılığı yazdırılmış olabileceği falan gelir. Ama bu Mordoğan pek de kimsenin bilmediği bir mütevazi belde, ama bu Turkuaz üç-beş odalı bir mütevazi pansiyon, e bendeniz de sizlerin okuduğu bildiği asıl işi bir ihracatçı firmada yöneticilik olan, ama yazmaya ama okumaya ama gezmeye ama yemeye ama içmeye aşık olan bir mütevazi insanım.

Yorumu size, zevki ve yaşamayı isteyene bırakıyorum.

 
Toplam blog
: 898
: 3759
Kayıt tarihi
: 09.06.06
 
 

İzmir'de yaşıyorum.    Çok uzun yıllar öncesinden başlayıp, hiç ara vermeden bugünlere kada..