Arena...!

Sevgili (MB) Milliyet Blog ve Antidepresan T.A.Ş Arkadaşlarım...!

Aslında bu yazıyı yazmak inanırmısınız hiç aklımda dahi değildi. Ancak malumunuz şu son günlerde oluşan hadiselerden dolayı, bayağı etkilendim. Yaşımın gereğide bir köşeye çekilip, bunlarıda tribünlerden (dışarıdan) seyretmekde pek hoşuma gitmedi doğrusu.

Bunun üzerine bu yazıyı yazmak, sizlerinde elbetde görüşlerini almak, öğrenmek ve bu konuda çoğunluğun benim bu yazacağım ve de ortaya koyacağım düşüncelere tepkileriniz ne olacaktır.? Mutlaka burada üç kategoride düşünce oluşacaktır. Nasıl mı.? Söyliyeyim ;

1* Benim fikir ve düşüncelerime katılıp, destek verenler (+),

2* Benim fikir ve düşüncelerime katılmayıp, destek vermiyenler (-),

3* Her ikisinede katılmıyanlar veya tarafsiz düşünceler (0)

Elbette, ben şahsım adına konuşuyor ve düşünüyorum, önceden bunuda burada belirtmemde fayda vardır herhalde, bu (3*) maddeye veya şıkka demokratik bir düşünce olarak hepimizinde sonsuz saygı göstermesi gerekir diyede ayrıca düşünürüm.

Bloğun takipçileri, aboneleri ve şu anda benim gibi müdavim olanları (Müdavim=devam eden, devamcı, düşkün, tutkun ) son oluşan tatsız ve hoş olmayan olayları biliyorsunuz.

Şimdi elbette bu kopyalama, kibarcası aşırma dediğimiz hadiseler, hiç de hoş bir olay değidir.! Burada herhalde hepimizde mutabıkız, öyle değil mi.?

Ancak, bunu yapanlardan çıkıp, hepimiz diyoruz ki; "Bu yaptıkların çok kötü, hiç de hoş ve güzel bir şey değil.! Gel bir daha yapma, birde şayet bunu yaptıysanda gel hepimizin önünde paşa paşa özür dile..! veya kalk kendini savun, ben arkadaşlar bu işi yapmadım diye." Öyle değil mi.? Herhalde buraya kadarda hep beraber aynı fikirdeyiz olsa gerek.

Evet, işte şimdi belkide düşüncelerimiz burada ayrılabilir, bazı arkadaşlarımızla..! Nasıl mı.? Söyliyeyim;

Ben şahsen kendi düşünceme göre fikirlerimi beyan ediyorum burada. Diyorum ki acaba bu yakalananlar suçlu, mahkum gibi veya arenada can çekişmeye hazır bir boğa gibi bir anda farkına varmadan onlara işkence muamelesimi yapıyoruz.?

Kalkıyor, evet ben yaptım doğru veya yanlış, bilerek veya bilmeyerek gibi bir takım mazeretlerle kendini savunmaya çalışıp, özürde diliyorsa.... Fakat biz bunun özürünü sanki biraz hafife alıyoruz, kabul etmemek gibi eğilimlere giriyoruz, sen düştün bir tekmede bari ben sana vurayım gibi bir takım tavırlar oluşuyorsa bir anda. Sanki yargısız infaz poziyonuna mı düşüyoruz.?

Bende şunu düşünüyorum, tamam yapmış bir yanlış, bir hata ve özür de dilemişse, onu kötü yoldan, iyi yola doğru sevketmek acaba bizlere daha çok yakışmaz mı.? Bu büyük, kocaman bir toplumu olan 3500-kişiden 100-200 kişiyi ihraç etmek, kovmak çok çok kolay, fakat onlardan bir tanesini kazanmak, hem bu toplumumuz için, hem de ileriye dönük iyi bir insan yatırımı olmaz mı acaba.?

Bazı genç arkadaşlarımız veya bloğa bir kaç ay önce yeni kayıt yaptırıp, girmiş henüz misafirimiz olan arkadaşlarımıza da bazan farkına varmadan, haksızlıklar yapmıyor muyuz acaba.? Nasıl mı.? Söyliyeyim;

Haklı olarak, henüz blogda kimseleri tanımıyor, iyi veya kötü bir şeyler yazmaya gayret ediyorlar, ister istemez bazende moralleri bozulup, biz ablaları ve ağabeylerine sitem ediyorlar. Biz hemen onlara sert şekilde çıkışıp, hatta bazende azarlayıp yerlerine oturtmuyor muyuz.?

Her insanda ister istemez bir egoizim vardır, bu da çok normaldir, çünkü bir tabiat kanunu gibidir bu egoistlik. Yalnız bunun elbetde sınırlarını çok çok iyi tayin etmemiz hem bizler için, hemde karşımızdaki muhatap olduğumuz kişi veya kişiler için önemli ve dikkat edimesi bir husustur.

Genel olarak, hepimiz etten kemikten yaratılmış, kusurları ile sevapları olabilen birer insanız. Hoş görülü olmak bizlere bir şey kaybettirmez. Yapılacak işler her zaman yapılır, mühim olan o işin ifasında kendimize ve etrafımıza verdiğimiz faydalar veya zararlardır. İşte mühim olan bunların geriye dönük muhasebesini gayet iyi yapabiliyorsak, mesele yok, ancak tersi oluyorsa, işte o zamanda meseleler çoğalır ve zamanla bizi boğar.

Ben diyorum ki, gelin sevgili arakadaşlarım hep beraber olalım, kendi kendimize öz eleştiri yapabilme kabiliyetlerini her an içimizde saklı tutalım. Birbirlerimizi üzmeden, eziyet etmeden, böyle güzel bir demokratik bulduğumuz ortamı, bloğumuzu iyi şekilde kullanarak, burayı bir arena meydanı yapmayalım diye bir öneride bulunurum, şahsım adına bu düşüncemide, siz kıymetli genç, yaşlı, iyi yazan, kötü yazan, eleştiriye açık, eleştiriye kapalı, seven, sevmiyen bütün kıymetli ve sevgili blog arkadaşlarıma sunarım..!

Elbette dediğim gibi takdir, sizlerin olumlu, olumsuz veya tarafsız kıymetli düşünce ve görüşlerinizdir..!

Bu arada da şunu hatırlatmakta fayda vardır diye şimdi aklıma gelmişken söyliyeyim.. Bu yazma platformu bir para kazanma sahası olmayıp, bizlerin edebi, sosyal, arkadaşlık, dostluklarımızın oluşması, gelişmesi için kurulmuş bir amatör kulüp gibi düşünmemizde, hepimizin ufkunu olumlu yöne çevirecektir diye ayrıca düşünürüm.

Bizlerin, kahırlarını çeken, bazen bizi sevindiren, bazen üzen sevgili editörlerimizede buradan ayrıca kendilerine teker teker sevgi ve selamlarımı yollamayıda bir vazife telakki (Telakki=anlayış, görüş, kabul etme, sayma) kabul ederim.

Sizlere bol bol sevgiler ve saygılar sunarım, efendim...

NECİP KÖNİ - A D A N A / TR

*RESİM*img.blogcu.com