Şimdiye dekki en karmaşık yapay zeka

IBM, beyni kopyalamayı planlıyormuş.

Kaynak : ntvmsbc.com

Hemen düzeltelim: Ancak, kendine özdeş sistemler kopyalanabilir. Zihin kendine özdeş bir sistem değildir. Birebir kopyalanamaz, bu mantıksal açıdan mümkün değildir. Ayrıca, kendine özdeş sistemler de, daha çok benzetişebilir (simülasyon), pratik açıdan böyledir, birebir kopyalama gereğinden çok zaman ve enerji alır.

Bu özdeşsizliğin 2 durumu vardır:

Zihin, kendi kendine ansal olarak birden çok sistem olarak işler: Herhangi bir anı dondurduğumuzu varsaydığımızda, o andan sonraki an zihin, birden çok sonuca kayabilir. Bunu ortalama insanlar için söylemiyorum, beynini kullanan insanlar için söylüyorum.

2 zihin ise, asla ve asla birbirine özdeş değildir. (Olamaz, denmiyor.) Eş yumurta ikizleri için de böyledir.

Stanford, Wisconsin-Madison, Cornell, California-Merced Üniversiteleri’yle birlikte, Columbia Üniversitesi Tıp Merkezi’nin de dahil olduğu proje, insan beyninin etkileşim, faaliyet, anlama yeteneği, his ve kavrama fonksiyonlarının taklit edilmesini öngörüyormuş.

Bunlardan her biri, daha önceki, anlık çeviri, konuşmayı yazma, elektronik hesap makinesi gibi, ‘alt-alan yapay zeka’lar tarafından zaten yapıldı. Bu devreleri aynı bilgisayarda biraraya koyarsanız, birarada çalışırlar ama beyindeki gibi eşzamanlı kaydın beyindeki nasılını bilmiyoruz ki onu yapay zekaya kopyalayalım.

Ayrıca, bu bir gereklilik de değildir. Simülasyon ve/ya modelleme birebir kopyalama değildir. Ekstrapolasyon ve entrapolasyon içerir.

Şimdiye kadar geliştirilmiş en sofistike yapay zekaya sahip elektronik cihaz, Honda’nın sahip olduğu ‘Asimo’ isimli robot olarak gösteriliyor ancak, Asimo’nun çevresini algılama, özgürce etkileşim kurma ve çevresinde bulunanları algılama, öğrenme gibi fonksiyonlara sahip olmadığı biliniyormuş.

Bu yanlış bir saptama:

İnsanların tamamına yakını çevrelerini algılamazlar, özgürce iletişim kuramazlar, öğrenme gibi zihinsel işlevlere sahip değillerdir. Buna yazarlar da dahil.

Zihni hep parçalarla algılayageldik ya da onun alt-işlev tanımlarıyla. Ancak, otizm, çokkişiliklilik, sinestezi, trans / yoga gibi zihnin olağandışı durumları da, en az olağan durumları kadar gerçek ve işlevseldir.

Zihnin bir bütün olarak ne olduğuna gelince:

O, negatif entropili bir oluşumdur. Negatif entropili oluşumlar, ışık hızından hızlı yol alabilir, 100.000 kitap okuyabilir, 100.000 film seyredebilir. Beynin tamamını kullanmak için, şu anda bile soyut ve somut tüm koşulları biraraya getirirsek, ortaya 10 üzeri 10 büyüklükte ve nitelikte Einstein beyni çıkar. Ne yazık ki böyle oluşumlar, tarihsel ve kültürel altyapılara bağlıdır. AFL kurunca dahi yetişmiyor, NASA ve CERN kurunca da.

O nedenle de, zihnin tüm olanaklarını bir zihinde gerçekleştirmeden, onu aşabileceğini, bunu bir yapay zeka ile yapabileceğini sanmak çocukca bir hayaldir.

Tabii, bilgisayarlar çoktan insan yetilerini aştılar. İnsanlara aptallıkları yüzlerine vurulmasın diye, kibar davranılıyor.

Şimdiye dekki en karmaşık yapay ve/ya doğal zeka henüz gelmedi. 100 yıldan süre önce de gelmez. Gerisi mühendislerin avuntusu: Pratik ilerleme.