Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Temmuz '07

 
Kategori
Blog
 

Çok Laf Yalansız, Çok Mal Haramsız Olmaz

Çok Laf Yalansız, Çok Mal Haramsız Olmaz
 


DEDEMDEN BANA KALANLAR -6-



Son derece dürüst ama gevezelik derecesinde çok konuşan insanlarımızı ve sahip olduğu tüm malını, mülkünü meşru yollardan elde etmiş zenginlerimizi tenzih ederek sözlerime başlamak istiyorum. Sosyal konularda mutlak genellemeler yapılamayacağını daha önceki yazılarımda defalarca vurgulamıştım.



Ancak tecrübelerle sabit vakıadır ki çok lafın ve çok malın olduğu kişilerde yalan ve haramdan da fasıl açılması genele şamil bir durumdur. Toplum olarak, çok konuşanlara ve çok zenginlere hep bir soru işareti ile bakar yurdum insanı.



Rahmetli Dedem de bu tip konular açıldığında hep bu klasik sözünü yinelerdi: “Çok laf yalansız, çok mal haramsız olmaz Evlat!”.



Konuşmuş olmak için konuşmaktan, yazmış olmak için yazmaktan, tıklanmış olmak için gece-gündüz, bilumum konuda, her türlü habere yorum yapmak adına, baldır-bacak, sevişme-yatak, tencere-kapak konulara dalmaktan, hakemlik ve hakimlik yapmaktan, yargılanmaktan ve yargılamaktan, suçlamaktan ve iftira atmaktan, gereksiz samimiyetten, lüzumsuz laubalilikten, boş konuşmaktan, atıp-tutmaktan hep kaçındım. Olabildiğince, gücümün ve kalemimin yettiği, yüreğimin çarptığınca bana göre yanlış olan bu konumlara girmemeye gayret ettim.



Bu tanımlamalarım kapsamı içine kimler girdi, kimler girmedi bunun derdinde de değilim. Takipçisi ise hiç olmadım.



Milliyet Blog yazarları bir aile değildir. Bizler burada, her birimiz, tamamen kendi özgür iradelerimizle, tercihlerimizle bulunmaktayız. Bu sitede yazmak kendi tercihimiz, bu sitede yazılanları okumak kendi tercihimiz, yazmamak ve okumamak da belki bir gün yine bizim kendi tercihimiz olarak ortaya çıkacak.



İnsan ailesini kendi seçemez. Benim annem şu, babam da bu, kardeşlerim şunlar, kuzenlerim, amca ve teyzelerim de bunlar olsun diye hangi birimiz karar verebildik. Hiçbirimiz. Bize bir aile verildi. Ya da biz bir aileye verildik. Sevsek de, sevmesek de, istesek de, istemesek de, beğensek de, beğenmesek de onlar bizim ailemiz, anamız, babamız, yakınlarımız. Hiçbirini biz tercih etmedik.



Milliyet Blog’da yazmaya başlayalı bir seneden fazla oldu. İlk zamanlar, ben de çok fazlaca bazı konuları kafama takıyordum. Hatta birkaç değerli yazarla, kısa süreli ve seviyeli polemiklere de girdik. O yazılarımı bulup, yukarıda yazdıklarımın karşısına “bu ne perhiz bu ne lahana turşusu” diye çıkarabilirsiniz belki. Sonuç olarak; her biri beşer-onar cümleden mütevellit her saat başı siz de yazı yayınlayabilirsiniz. Sistem müsait. Türkiye’de haber de bol. İstemediğin kadar hem de. Bu sayede okunma sayılarınızı da artırabilirsiniz. Hele bir de malum fotoğraflardan ve malum konulardan dem vurup, arada sırada da sağa-sola sataştınız mı alın size bir sürü “tık tık”. Kapı çalar gibi değil mi?



İsteyen istediğini yapsın efendim. Ben de dahil hiçbirimiz buranın muhtarı değiliz. Herkes kendi kumaşının kalitesi ile değer bulur. Bu kalite ve değer kavramları da görecelidir bu arada, o da ayrı konu. Milliyet Pazar ekinde çıkmak adına, önümüzdeki günlerde başlayacak yarışmada sükse yapmak için yaşanan ve yaşanabilecek komikliklere gülüp geçiniz efendim.



Milyonlarca gelinciğin oluşturduğu gelincik tarlasında milyonda bir, bir gelincik mi olmak isterdiniz; yoksa eksi otuz derecede, kar-buz altında, ulu bir dağın tepesinde, her şeye inat açmış, varsın birkaç kişinin gönlünü çelebilmiş, nadide bir kardelen mi? Karar sizin, karar bizim.



Çok laf yalansız, çok mal haramsız olmaz efendim...

 
Toplam blog
: 898
: 3759
Kayıt tarihi
: 09.06.06
 
 

İzmir'de yaşıyorum.    Çok uzun yıllar öncesinden başlayıp, hiç ara vermeden bugünlere kada..