Yanarken Türkiye'm

Türkiye’m yanıyor.

Güneşlerim gencecik sönüyor bir bir…

Dağlarında alevler; dağlarında kan kokusu; gencecik insanlar ölüyor….

Al yazmalı gelinler dul kalıyor; kundaktaki bebeler öksüz, analar ah analar, hele ki o ağlayamayan babalar…..

Ölümün dili, dini, vatanı yoktur….yanan dağlar ise bizimdir…..

Peki ama niçin?

Bu noktaya nasıl geldik?

Televizyonu açıyorum, günlük gazeteleri tarıyorum : Hep aynı sözler, aynı söylemler; ve birbirine giren siyasi partiler…..

Ne AKP, ne CHP, ne MHP ve ne de DTP aklı başında somut dosyalar ile gelemiyorlar önümüze; dünü bugünü ve sorunları açıklayan. BAYKAL için yıllardır gazetelerde ve de kendi web sitemde yaptığım eleştiriyi hepsine yöneltiyorum. Yok mu sizin tarihçileriniz; yok mu sosyal bilimcileriniz; yok mu sosyologlarınız, toplum bilimcileriniz?

Şu süreci geçmişten günümüze bilimsel inceleyecek; değerlendirecek ve barış için, huzur için öneriler getirecek.

Bize yeni bir şeyler söyleyiniz artık.

Çocukluğumu hatırlıyorum; babamla köyümüze gidişimizi; Türkçe bilmedikleri halde gözlerimiz ile anlaşıp oynadığımız çocukları; annemi öpen kadınları……ve babamın arabasına atıp hastaneye, doktora götürdüğü insanları…

Düğünlerini hatırlıyorum köylerimin; yan yana halay çekilen; yaslarını hatırlıyorum ağıtlar söylenen…

Çocukluğumu hatırlıyorum Siverek küçelerinde geçen; Diyarbakır Maarif Koleji bahçesinde şekillenen. Sonrası yok; okumak için İstanbul’ a gidiş ve yaşam savaşı.

25 yıl sonra tekrar gittim Siverek’ ime çocukluk evimi gördüm; yeni sahipleri ile gözyaşlarım akarken kahvaltı ettim, merdivenlerinde fotoğraf çektirdim.

Bu 25 yıl içinde zamanla kan ve barut haberleri geldi dağlarımdan; Çaldıran Sağlık ocağında görevli iken bir Mehmetçik öldü; annesi Kürtçe ağıtlar söyledi 2 yıl önce….

Kim kimi niçin öldürüyor? 8 yıl önce yazmıştım buralarda da yayınladım APO’ nun doğru yolda olmadığını. Kan ve nefreti onaylamadığımı.

Ama biz bizler, bu ülkenin vergi veren her vatandaşına borçlu olan bizler; ne yaptık?

Hiç sorguladık mı olayları; ağlamaktan sıcak isyanlardan başka ne yaptık?

SOĞUYUNCA ÖFKEMİZ, UNUTTUK;

DAĞLARDA ÖLEN GENÇLERİMİZİ DE ;

ŞEHİT ANNELERİMİZİ DE,

YAŞAYAN ASKERLERİMİZİ DE……

VE SORUNLARINI DA;

BİZİM OLAN O BÖLGENİN….

İÇİN İÇİN ALEVLENDİRİLEN KÖZLERİ DE

Yıllar önce HÜRRİYET KERVANI dolaşırken Türkiye’ yi, küçücük bir kız iken bile Siverek’ e geldiklerinde, ki rahmetli Nehar TÜBLEK vardı başlarında elime mikrofonu alıp da eğitim eşitsizliğinden söz etmiştim kendimce. Hem İstanbul hem de Siverek okullarını görmüş bir çocuk olarak. . Mutlaka vardır Hürriyet arşivlerinde. (Hatta Sevgili Nehar Amca –ben ona öyle derdim- çok da güzel bir karikatür çizmişti o günlerde. Öğretmen eşek kuyruğu kullanarak çocuklara sulu boya resim çiziyordu.)

Dönün ve bakın o dağlara; bu kadar yılda değişen ne var?

Bu yıl hem Diyarbakır Anadolu Lisesi (eski Maarif Koleji) hem de Kadıköy Anadolu Lisesi (eski Maarif koleji) ziyaretlerim oldu; (birinde başladım birinde tamamladım lise yıllarımı) yıllar önce de ikisi bir birinden farklı idi bugün de öyle…..

Daha önce de yazmıştım gitmeden dağlarıma; ne fark eder ki; biz bu ülkeyi beraber kurduk; beraber kurtardık; KURTULUŞ SAVAŞI OLMASA; ATANIN LİDERLİĞİ olmasa şimdi hiçbirimizin hiçbir söz hakkı yoktu ki… Biz hepimiz başka ellere esirdik köleydik… Özgürlüğümüzü hatta bugün yaptığımız kavgayı bile ANADOLUMUZU kurtarmaya, hepimizin dedelerinin kanına borçluyuz.

Şimdi soğukkanlı olalım ; ne olur bir kez bir, kez akılcı ve bilimsel davranalım; topraklarımızı tabi ki savunalım; sınırımıza barikatlar yığalım; kuş uçurmayalım kervan geçirmeyelim, silah elde bekleyelim ama ne olur ne olur artık toplumsal; tarihi , siyasal araştırma da yapalım çözüm arayalım…. Tahriklere kapılmadan; fırsatçılara oyuncak olmadan kendi içimizde anlayarak, konuşarak, dinleyerek ……

Bizler gezip tozarken, bazılarımız bikinileri ile salınıp, bazıları saç teli kavgası yaparken, bazıları bir gecede milyonlar saçarken; ve bu ülkenin paralarını yurt dışına kaçırırken;

Dağlara yolladığımız

HER MEHMETÇİK İÇİN;

ÖLEN VE ÖLECEK HER İNSAN İÇİN

gelin artık

HALKIM;

TÜRKİYEMİN AYDINLARI;

OKUMUŞLARI OKUMAMIŞLARI; FİKRİNİZİ YAZIN ANLATIN…

BU ÜLKE BİZİM HEPİMİZİN ;

BAŞKALARININ DEĞİL

ANADOLU BİZİM;

NE ÇOK EMEK VERDİK BİZ ONA SIRT SIRTA ;

MUTLAKA VARDIR BİR YOLU, OLMALI,

OLDURMALIYIZ…

ORTAK TÜRKÜMÜZÜ

HER İNSANIMIZ İÇİN ÇINLAYACAK;

FAYDALI OLACAK

ŞEKİLDE ÇALDIRMALIYIZ.

KURU ODUNLARLA YAŞ ODUNLARI AYIRMAK ZAMANIDIR ŞİMDİ;

KENDİNİ NE KABUL EDERSE ETSİN;

BU ÜLKE ÜZERİNDE YAŞAYAN

HERKES İÇİN AKIL ÇAĞIDIR ŞİMDİ…

HEPİMİZİN ÇOCUKLARI İÇİN

DÜŞÜNMEK ZAMANIDIR ŞİMDİ…

ANADOLUM KAN AĞLIYOR………

DAĞLARIM YANIYOR

OY ANAM OY……

foto: Urfa Balıklı Göl' den bakış/ çekim :YONCA