5751 blog. Tüm bloglara ulaşmak için arama yapabilirsiniz.
1940'lı yıllar. Okur yazar oranımız çok düşük. Bu durum kadınlarımızda daha kötü. Köy Enstitüleri, bu cehaleti yenmekte kararlıdır. Anadolu'nun bir çok yerinde, Köy ..
"Koynumda kuruttuğum gülleri serbest bırakıyorum" dedi kadın..."Onları yeri beslenip büyüyecekleri tek yer olan; toprak olmalıydı oysa" diyerek ekledi...Belliki şimdiye kadar böyle düşünme..
"Gidebilmeyi bilmek gerek" diye mırıldandı kendi kendine. Yüz göz olmadan, kavga kıyamet kopartmadan, fırtınalarda daha fazla kaybolmadan gidebilmek... Ruhunu daha fazla örselemeden, içindeki herşeye ..
Aman tanrım! Okula geç kalacağım. Saat mı fazla ilerledi, ben yanlış mı görüyorum. Sabahın sekizi olmuş, bir tek güneş ışığı dahi gökyüzüne yansımamıştı. Pek de alışık olduğumuz bir durum değil... ..
Nefes nefese incitmeden, incinmeden, düşmeden yazgım addettiğim hep yokuş yukarı yolu tamamlamaya çalışırken; bedenim yorgundu ama hoş bir huzur ile yüreğim gülüyordu... Yakınımda; ..
Acı nehir gibi akan göz yaşlarımla geçmiş yazgımı tazeledim. Kutsal Kitap’ ta bir sayfa açıp bir noktaya parmak bastım; saydım üçüncü; okudum... Üç sayfa çevirip üçüncü noktadan sonrakini de okudum..
Önce cennette doğan Kabil’ in, sonra şeytanın gözlerini gördüm onun yüzünde... Lyon’ daki Saint – Martin d’ Alnay kilisesinde XII. Yy.’ da yapılmış bir sütun başlığındaki tasvir, gözlerimin önüne g..
Bir kadın tanıdım. Yüzyılları takmış peşine, hep yürür durur düşlerime. Anadolunun tüm kadın yüzlerini taşır yüzünde. Kaygılı, hüzünlü, edalı, gizemli ve sevgi dolu. O bir A..
Gözlerini avucunun içindeki anahtara dikmiş öylece oturuyordu. Dalgın hareketlerle anahtarın parlak yüzeyine, girinti çıkıntılarına parmaklarıyla dokunuyordu. Pencereden süzülen gün ışığının metaldeki..
Şiddetli bir baş ağrısıyla gözlerini açtı. Yatakta sırtüstü yatıyordu. Sağ kolu uzun süre aynı pozisyonda durduğu için uyuşmuştu. Kolunun kendine ait olmadığını hissetti bir an için. Yüzünü buruşturar..