Hafifleyebilsem şöyle… Kuş gibi de değil tüy gibi daha çok. Arada bir esinti çıksa, havalansam hafif hafif uçuşsam. Uçuştukça yorgunlukları, bıkkınlıkları, kırgınlıkları, sıkıntılar..
Tende ipek dokunuşu gibi iç gıcıklayıcı Omuzda bir öpücüğün ürpertisi Saçlarda rüzgar esintisinin kıpırdanışları Boyunda dolaşan sıcak parmakların dokunuşları Avuçlarda kırmızı ka..
Üşüyorum bugün. Ama sadece Ankara'nın keskin soğuğu değil beni üşüten. Biraz meteorolojiden olsa da çoğu kendimden. Sanırım ruh üşümesine yakalandım. Isatamıyorum ne ben bizzat kendimi ne de diğerleri..
Gittiğim her yere seni de götürdüm. Senden izler bıraktım geçtiğim yerlere. Bir köşe başında.. Bir yaz günü öğle sıcağında sokaklarda.. Akşam üzeri güneş batarken limanlarda.. Tele..
Saçmalıklar içinde yüzüyorum. Her kulaçta kollarımdan tutuyorlar. Kaçıp, geride bıraksam bacaklarımdan çekiyorlar. Uzun, yapışık, kopmaz yosunlar sarmış sanki vücudumu, sımsıkı bırakmıyorlar. Nefe..
Hep bir şeyleri bekleriz. O son nokta gelene kadar beklentiler hiçbir zaman bitmez. Kendini bilmeye tanımaya başladığın andan itibaren beklentilerde başlar. Çocukken büyümeyi beklersin biran önce..
Küçük ayrıntılar hayatı güzelleştirir. Sesler, görüntüler ya da kokular. Sıkıntılı bir anındaysan, gri bulutlar dolaşıyorsa başının üzerinde, birden güneş gözükür ucundan. Eğer, zaten mutlu ve huz..
Yıllar önce küçük bir kız vardı. Sokaklarda hava kararana kadar arkadaşlarıyla oynamayı sevdiği kadar, penceresinden akıp giden hayatı seyretmeyi de severdi. Mevsim ne olursa olsun en çok akşam üzerl..
Yaş olarak 35 dolaylarında, bir arkeoloğum. Çoğu zaman eksileri artılarından fazla da olsa mesleğ..