"Her ayrılık bir vurgun değmeyin yaşlarımaBenden selam söyleyin bütün aşklarıma..." Sadece Mehtabın , Müjdenin boynu bükük değil, Ünzile’nin, Firuzenin,hudutsuz sevgi diliyle yaz..
Tam yirmisekiz yıl sonra ; Ben …. diyordu , telefondaki erkek sesi. İnternetten buldum seni. Sen O’ sun değil mi? Ne olur, O olduğunu söyle bana… Kadın ayağa kalkıp , işyerinin yan cephesindeki ı..
"Çok gülmek ağlamak getirir ! " " Kız kısmısı gülerken dişlerini göstermez ! " " Sessiz gülsene biraz ! "( nasıl olacaksa sessiz gülmek ) "Şşşştt..çocuklar sessiz olun, ders..
İçimden kuşlar göçüyor çığlık çığlıkSessiz göçebe ağıtları yakıyorum ,bir başıma bozkırın ortasında... Eskiler alıp , eskiler satıyorum Ve rakı şişesinde balık olup , İlhan Yapıcı ..
Karadeniz hamsileri pırıl pırıl, kıvrım kıvrım , cin cin hem de mavi mavi bana bakıyor , kasabadaki balıkçının tezgahından.O gün kasabanın pazarı, üç haftadır Uşaklı Balıkçı(!) ekmek arası bal..
Ait olmak duygusu, ruhlarımızın prangaları bizim. Bir yere, eve, eşyalara, insanlara, anılara hatta bir düşünceye ait hissetmek kendini. Ve sonsuza dek öylece kalmak orada… Kendini ait hisse..
Ağustos böceğiyim ben… Bir türlü karınca olmayı beceremeyen... Denedim mi hiç, bilmiyorum… hatırlamıyorum. Yaz geldi mi sokakların kızı olurum ben. O deniz senin, bu orman, şu koy, o dere benim. ..
Marangozun biri; kuklalar yapıp, ipleri elinde salmış ortalığa... Kiminin ipi uzun, kiminin ki kısa. Sonra bir avuç hüzün, bir avuç acı, bir tutamda mutluluk serpmiş ortalığa... Başlamış kuklalar..
Düşünen, üreten, kendine, insana, çağına sorumlu, tavırlı, taraflı , çağdaş ve yüzü aydınlığa dön..