Herkes gibi ben de bir erkeğe duyulan sevgiyi farkettiğim günden sonra hep merak etmiştim gizli gizli hayatımı kiminle paylaşacağımı, kime "seni sonsuza dek seveceğim" diyeceğimi.. Kim tutacaktı elle..
Buranın kişisel bir blog sayfası olmadığının farkında olduğumu ve buna rağmen kişisel bir yazı yazacağımı söyleyerek, affınıza sığınıp yazıyorum.. Hayatım boyunca, yaşadıklarımı en kolay atlatma yön..
Onlarca kitap okumanın verdiği ağırlık var üzerimde. Keşke o kadar çok okumasaydım ve keşke hayatı bu kadar yoğun ve ciddiye alarak yaşamasaydım. Kimbilir belki ben de o zaman "sıradan bir sıradanlık"..
Bir önceki blog yazımı okuyan çok değer verdiğim bir arkadaşım bana "evet, hayatın sırrını çözer gibisin ve iyi gidiyorsun yakında delirirsin amaa bir an önce mutlu olmayı öğrenmen gerek!" dedi. Peki..
Düşünüyorum, bir çok insan gibi ve sorguluyorum hayatı. Yaşamak bazen o kadar anlamsızlaşıyor ki hepimiz için, en yakın köprüden atlamak, ya da okyanuslar da buz gibi soğuk sularda boğulmak geçiyor..
Merhaba, ben 21 yaşında, üniversite 1. sınıf öğrencisiyim. Halkla İlişkiler ve Reklamcılık okuyorum...