Ekime hasret düştü kokusunda rayların Kara tren kalkmadan gelir demişti içim Sittin sene ayrılık dokusunda ayların Şaşkınlıkla aradım bulur demişti içim. İstasyonlar ..
Vefasın da güz sazlıklarını bilir misin sen? Konuk göçerlerini misafir eden Dere boyu sazlığında ki güneşine İçtenliğinle gülümseyen benli vefasını desem. Bir de Y..
Gönlümün zer sultanını Sanma ki ürkütürüm Bir zerreyi miskal Uçuşup duransın gözlerimde bin hare Güneş sen yüzüyle capcanlı gülümserken. Yağmura hasret çorak toprak<..
Cephesinde harbinde okuduğum Atatürk Bir avuç asker ile dedi cana yurt kattım Soyum sopum yurt bilir okuduğum Atatürk Ant içtiğim zaferle düşmanlara sert çattım. Kolayına ..
Suzinak peşrevinin bir perdelik makamı Usulünce süzülür mızrabın tellerinden Sevdamın lehçeleri suya vurur cam gibi Sorsam ürker mi bilmem gıdalanan hazzımdan Yokluğun arayı..
Şiirin Hikayesi Ne mi demiş şair; Söyleyen mi yoksa söyleten mi? Esrik çölde sam yeli eserken Sevgili sihrinden uçmuşsa dimağ Kısrak taylar Al yanaklı aşka mahcup ..
Unutmuş gibi durdun belki de anındayım Batış mıydım ufkunda döktüğüm diller ile İçmişse serim sözüm el mahkum yanındayım Yıldızımda ülkerdin söktüğüm eller ile. Vuslata va..
İsmin de adı konulmamış lehçesinde bir oyun Öncesi ses verilip Sonrasın da suspus olan Müşkülatında sekteye uğrayan Sinesin de bir devranı değer pul. Ömre el verilirken se..
Cephesinde harbinde okuduğum Atatürk Bir avuç asker ile dedi cana yurt kattım Soyum sopum yurt bilir okuduğum Atatürk Ant içtiğim zaferle düşmanlara sert çattım. Kolayına mı a..
Sevdasında türkümü el duydu sen duymadın Yine hayalin gölge sessiz volta atıyor Şiirimle karıldın bilerek mi doymadın Uykular kaçak bölge sessiz volta atıyor. Müneccim mi olma..