Saatlerin geceye ilerlerken, yollar vızır vızır doluyken. Bense alabildiğince hazinli, tasalıydım. Günün karmaşıklığı iyice boğmuştu benliğimi. İnsanın içine yerleşen bu yalnızlıkla her köşe..
Köhne bir hayatın dramında çırpınırken, en derin sancılarla savaşırken varlığın bir ödül, yokluğun ölüm gibidir. Gözlerine indiren bir perde, bir ışık misali yokluğunda arasın köşe bucak, varlığın..
Serin, karanlık bir yaz şafağı söküyor usulca. Sabaha herşey yeniden başlayacak. Herşey, yeniden başlamanın dirilten sevincini tadacak. Gecenin ilerleyerek sabahı beklerken kurulan bir hayal gibi.....
Yorucu bir günün ardından, akşamın oluşuyla, gölü seyretmek güzel bir duyguydu. Üzerimdeki yorgunluğumu gölün kıyısına oturarak, mavi suları yada o suları bir altın gibi parlatan akşam güneşini..
Hayatta çocuklar özlemle anılan, sıcacık yuva için, evin etrafını bir çiçek gibi saran, hassas, yürekli, içten bir sevgiye sahipmişler. İnsanlar bir çocuğun yüreğini keşfedemezede, ben inanıyoru..
İnsanın eline geçen en güzelşey ilimdir...Öğretmek veya öğrenmek kadar değerli bişey yoktur. Aklımıza geldiğinde bazen düşüncelerin törpülendiğini hissediyoruz. Her gönülde bir yaprak gibidir, be..
Yıllar önce yazılmıştı kaderi alnına... Seneler'den 2004 yılıydı, Öss'ye hazırlanıyorduk. Bir serüven gibi, zamanlar hızlıca, ırmak gibi, çağlıyordu. Birgün evimizin telefonu çaldı, açtım. Rukiye..
Aşk dediğimiz şey, arzulanan bir varlıkla bulacağımız, tada susamaktan başka birşey değildir. Belkide gözlerinin derinliklerindeki inceliklere, inerekten garip bir tutkudur. Bu tutku ölçüsü..
Yaramızı saracak, derdimize derman olacak hasret insanı... Günlerin geçmesiyle, karmaşıklığın içindeki feryat. Vaslına erme ümidini yitirecek hale gelsek bile, yine o beklenen sevgili yol..
Saatler ilerlerken, uzaklardaki gözleri başka gözler sararken, bense alabildiğine ıssız çöllerdeyim...Günlerim, karmaşık olaylarından arta kalan yalnızlık...İçimdeki kavuşabileceğimiz zevk ..