Yıl kaç ? – önemi yok.Değil mi ki; asker postalları keser nefeslerititrer özgürlük küçük balıklarda dingin sulara kan kusar günÖlüm; sarı sarı döker kendini.Ters düşen üç teker..
I Üzerine düşen - iri ela gözlerin gölgesinde Bir avuç su -küçük kasede- içinde birkaç yasemin bayılırdı bu kokuya küçük kız Kaybettiği ablasını hatırlatırdı II
Sadece bakıyordu… Parlıyordu, gözlerinden akan gece Ne acıları vardı dilsiz, Ne özlemleri vardı, kelimesi kıt. Bir adım daha varıyordu ölüme Bir adım daha kaçıyordu karanlık
Köşe başında bir gölge Çelimsiz bedenin ritminde -titreyen dudaklar ve eller- Elleri kara… Toz bulutu saçları Gözleri mavi.. Kirpiklerine hapsetmiş Hani şu uçsuz bucaks..
Zelda teninden düşer cemre uzandığında gün devrilir bileklerinde kırılır nehir kekik kokusuyla sarhoş ceylanların ayak izlerinde yol bulur içindeki çocuk kirpiklerinde ..
harabe bir kilisenin önündeduvara çarpar gölgemparke taşlı sokakdaraltır gögsümücumbalarüstüme üstümeçalıntı zamanlar sonrasıterli sabahlar alaca yüzümde
Silahların sustuğu sabahKuşlar inecek toprağaAlıp başını gidecek ölüm Çürümüş et kokusundainsan yanım Şehrin duvarlarındaBir çocuk çığlığı Yumruk yumruk isyan<..
buluta hasret sürülü tene ihanet düş kuyuların kapakları açık uykular sancılı çıplak yol alır içimde bir nehir soyunur gözlerimde gece; kadın gibidir dudağının ..
Iakşam sofrası kurulurken yorgunluğunu atar yaseminlerde gün çatısız odalar küçük kilimlere sarılır uğur böceklerine ısmarlanır kırmızı bisikletler şaşkın gülüşlerimiz ..
Hayat; caddeye düşen kuş yavrusunda çırpınmakta. ... yeşili çalınmış şehirde yüksek bina selamladı ölümü. al basmış çocukluğum sızladı gözlerimde tırtıl gezdirdiğim