Beeeennn.... Diye başlıyor her cümleye...Dudaklarında kıpkırmızı ruj... Yazlık yerde... Sabahın köründe... Takmış takıştırmış... Sürmüş sürüştürmüş halleri. Gözlerimi ayıramıyorum bir türlü ne..
Şimdi ben kalksam... Bir yemek tarifi yazsam."Matruşka kadınlardan biri... Aman da aşçı olmuş... Sevsinler onu" diyerek. Herkes işini gücünü bırakır. Gülmeye başlar. İnanmayın siz. İnanmamaya ..
O gün öğle yemeğinde makarna da var... Biraz sert olmuş "bence."Şimdi söylesem olmaz... Ablam yapmış yemekleri. Hakkını yemek olmaz... Aslında çok lezzetlidir yaptıkları da...İşte bazan olabiliyor..
Her şeyin bir zamanı vardır... Bazıları rutin yapılanların zamanıdır... Toplumca ortak "bahsedilen" zaman. Kahvaltı uyandıktan sonraki bir "zamanda" yapılır örneğin... Saat 10'a kadar adı kahv..
Oturmuş bir çay bahçesinde... Kitabınızı okuyorsunuz. Başınızı bir kaldırıyorsunuz... Tam karşınızda... Gözünü dikmiş bakıyor. Başınızı çeviriyorsunuz öte yana... Sonra kitabınıza dönüyorsunuz tekrar...
"Bakın bu blog... Bu da yazı."Anlamadan bir monitöre... Bir yüzüme bakıyor.İşte bütün "mesele" bu... Ayrı dilleri konuşuyoruz."Çamaşır... Bulaşık... Ütü... Haaa... unutmadan... Bir de haft..
"Bu geceyi beraber geçireceğiz" dedi kadın... "Sadece sen ve ben.""Gel" dedi... Elinden tuttu adamı... Siyahlardan bir siyah... Odaya girdiler.Odada... Bomboş duvarlar... Bir yatak... Bir kolt..
Çocukken... Henüz daha kelimelerle oynamayı bilmediğim zamanlarda... Kim veya ne için hatırlamıyorum "Çok seviyorum" dediğimde... "Sor bakalım... O da seni seviyor mu?" diye bir soru sorulmuştu.... An..
Oturmuş "bicik bicik" bir şeyler doğruyor. Bir cerrah titizliği ile üzerinde çalıştığı "önceden sebze" olan zavallılar... İşlem sonrası... Tuhaf yığınlara dönüşüyor.- Ne yapıyorsun sen öyle.....
Bir söylem çalındı kulağıma... "İkinci el aşk" diye... "Nasıl yani?" dedim. Düşünmeye başladım.Şimdi bu ikinci el aşk neyin nesi?Galiba durum şöyle... Bir kadınla adam birbirlerine aşık oluyor..