Parfümünü sürdü ve pencerenin önünde onu beklemeye başladı. Kırmızı elbisesini giymişti ve ayağında yüksek topuklu kırmızı bir ayakkabı vardı. Rujunu sürmek için çiftliğin kapısına gelmesini bekliyord..
Odamın duvarları üzerime geliyordu sanki. Onu hatırlatan her şeyi bir kutuya kapatmış, yatağın altına kaldırmıştım. Kalbim sıkışıyor, boğazım düğümleniyordu. Hava almak için dışarı çıktım. Yürü..
Yabancı değil gelen. Her yıl bu zamanlar bizi yalnız bırakmayan, hiç geç kalmayan eski bir dost. Kar tanelerinin büyüleyici danslarıyla süslediği, rüzgârın hüzünlü melodilerini fısıldadığı, tabiat ..
Yokuş aşağı hızla giderken radyoda çalan şarkı “unchain my heart” dı. 1970 model, üstü açık yeşil arabası, trafik ışıklarını önemsemeden ilerliyordu. Uzun arabanın altı, yola çarparak kıvılcımlar ç..
Günün en sevdiğim saatleri gelmişti. Dışarıda güneş batıyor olmalıydı. Kim ne derse desin, en güzel gün batımı Bodrum Gümüşlük’te izlenir. Hemen bir kahve koydum kendime. Yine Mozart dinliyorum. Gözl..
Futbol topuyla ilk tanışmam ilkokula başladığım sıralarda olmuştur. Futbol topu dediğime bakmayın; mahalle bakkalında satılan naylon toplardan bahsediyorum. İlk zamanlar sadece ders aralarında koşardı..
Uçsuz bucaksız kum tepeleri rüzgârın etkisiyle şekil değiştiriyor, uçuşan kumlar sigaramın tadına karışıyordu. Memleketimi belki de son kez içime çekiyordum. Bir tek çiçek yetişmez bizim oralard..
İsminin Aslı olduğunu boynundaki kolyeden öğrendim. İlk gördüğümde beni Bodrum’daki evlerinin kapısında karşılamıştı. Arkadaşım Mert’in kuzeniydi. O yaz Mert ve birkaç arkadaşımızla birlikte yaln..