Güneş ışığından saklanıyordu İhsan. Elleriyle gözlerini kapatıyor, bir ışık zerresini bile istemiyordu. Bu parıl parıl parlayan, yüzüne çizik çizik vuran, altın sarısı umuttan kaçmamalıydı. Bu umut..
Soğuk gecenin ardından, soğuk bir gün. Yüzü, ellerine düşmüş. İki elinin avuçlarını açıp, bir şey arıyormuş gibi öylece bakıyor. Umutsuz, yorgun, bitmiş… İşaret parmağıyla avuçlarının çiz..
Sabahtan başlayıp geceler boyu devam eden derin sessizlik, evin her köşesine hâkimdi. Senden sonra beyaz badanalı bu duvarlar, siyaha boyanmış gibiydi. Gözlerimi ne açabiliyor, ne de kapayabiliyord..
Güzel bir rüyaydı. Karşımda birdenbire donup kaldığını gördüm. Anlattım, şaşırıp kaldı. Oysa ne hayalet görmüştüm, ne de garip yaratıklar. Sabah olur olmaz kan ter içinde adını, defterimin..
Sökülüp, yeniden dizilen taşların üzerinden atlarken ellerim cebimde ekmek parasını arıyorum. Evde unuttuğum aklıma geliyor. Yaz diyorum veresiye mahallenin bakkalına, hesabı uzun uzadıya ödemek h..
En değerli eşyalarını masaya yerleştirmekle meşguldü. Renkli kalemliğini, yardımcı not defterini, sağ kolu ajandasını, ömürlük aşkı olan başucu kitaplarını. Cebinde birçok kez küçük kat yapıldığı ..
Üniversite sıralarında âşık olmuştum sana. Okulun bahar döneminde, bu kavurucu sıcaklarda güneşten çok, sen yakardın ateş gibi, kavururdun beni. Erir biterdim alevinden, kendimi soğuk sulara vururd..
Gece yeniden alevleniyor sanırsınız. Islık çalıyor ardı ardına rüzgâr. Yoldaki adımlarda geçmişimizi arayan yoldaşım, gece yarısı uçacak diye korkuyorum. Dinsin artık rüzgâr, evimizin çatısı uçacak..
Yazmaktan mı bahsediyorsun? Şiir mi, öykü mü? Hangi konuda? Ne yazayım sen söyle? Güneşi mi, ayı mı, yıldızları mı, çiçeği mi, böceği mi yazayım? Kolay mı sanıyorsun? Kolaysa sen de yaz da görelim ..
Işığım sönüverdi. Karanlıkla beraber sessizlik, odamı sinsice sarıyordu. Yalnızdım. Elimde kahve fincanıyla öylece kalakaldım. Tedirginlik hissettim. Ne yapacağımı bilemedim. Bir an korktum. Önümde..