Duyarlı Gençlerin Çokluğu Sevindirirci: Teşekkürler! Tolga, Özgür, Mustafa, Burak, Fırat, Mehmet Cem, Onur… Teşekkürler! Nilay, Nisan, Ebru , Fulya, Şebnem ve daha nice isimle..
Rüzgara es dediğim yerdeyim. Karşımda, Bulutlara yağ diyen dağ. Gelgitlerde düşüncelerim Ağlarını boş toplayan balıkçı hüznüyle Gömülü gözlerim Denizlerin sır ..
Bulvar kavşağındaki; Sarı, kırmızı, yeşil lambalar yazgısıydı. İki siyah zeytin tanesi gözleri, bir ışığa bakıyordu, bir bana. Elinde birkaç mavi boncuklu anahtarlık, birkaç bilmem ne marka kağıt m..
Ey sesimin kanadını kıran sessizlik! İçimdeki gece gündüz arası pus. Ey yollardaki tenhalık! Boşa akan öykülü su, kor kırmızı şiir, sarkaç yorgunu yalnızlık. Yoruluyoruz hep birlikt..
Bir İstanbul var. Benim İstanbul'um . Alır bağrına yalnızlığımı basar. Boğazın kıyısında hiç doğmamış bir balıkçı, hiç olmamış masama balık ve rakı koyar. Ben hep böyle sarhoş olurum. ..
Aç, susuz barış güvercini Yetmiyor zeytin dalı Kurşun, barut… her yer şarapnel parçaları Yeryüzü kan kokuyor Sızlıyor burnumun direği Silahlar, silahlar gül ..
Meydanda yemlenen güvercin Vapura akşam güneşi Kordon’da şaraba kırmızı Narlıdere’de nâr olmak nâr Kanadında martının AItı üstü senli şehir düşünde
Siyah bir fonda renklendireceğim içimizi. Birazdan ellerini çizeceğim kapı tokmaklarına. Uğurlamıyor, karşılıyorum gel otur!. Belki, böylesi daha bir yakışacak baktığım boş duvarlara. Kırıl..
Düş içinde sen arası bir dilim ekmek bir yudum su yaşıyorum Yanıbaşımda suskun ürkek yaralı yarına keskin bıçak ağz..
“Urfalı şair Nabi'nin fısıldadığıdır: Ne bende sabru sukûn, Ne sende vefadan zerre, İki yoktan ne çıkar, fikir edelim bir kere” Kırptı; benden düşt..