Ne kadar da değişmişti. Şurada iki dut ağacı vardı. Onları bile kesmişler. Çöp tenekeleri nerede. Eğik büğük, boyası dökük çöp bidonları. Kediler bile yaşamıyor artık. Zavallı kediler. Çöpe dökülec..
Arsuz o gün serin sabaha uyanıyordu. Kimi insanlar gözünü evin damında açtı. Kimi odasının içinde. Oda içinde geceyi geçirenleirn penceresi açık. Kimi odalaradan esemat kokusu geliyor. Sivrisinekle..
Fransız Başbakanı, 1921 Yeni Türk Devleti ile Ankara Antlaşması'nın imzalanması nedeniyle; "Bizi arkadan vurdu, dağ başındaki haydutlarla, Mustafa Kemallerle anlaştı" diyenlere Fransız Başb..
Kapı zili çaldı. Gelen kocasıydı. “Hoş geldin Sami.” Sami “Yemek hazır mı?” “Hazır hemen geliyor.” Kapı ‘pat pat‘ yeniden çaldı. İlker’di gelen. “Anne T..
Gözlerim sana aşık, kalbim ruhuna Sana erişemedim, szılanmaktayım güruhuna Bir neşedir, seni anlatmakla durduğum hayallerim Nazlıdır açtığın gözlerin, hayranım şuhuna. ..
Cadıların kötü olduğuna inandıkları için yakıyorlardı. Bizans toprakları. Bir kadın son anlarına gelmişti. Kadının kardeşi ona her zamankinden biraz fazla zehir vererek dünyasının hayalden ibaret o..
Polat uykusundan yeni uyanmıştı. Annesine seslendi. “Anne kahvaltımı çabuk hazırla. Okula gitmeden önce ders çalışacağım.” Anne “Oğlum kahvaltına patates kızartıyorum.” Po..
Karanlık henüz yeni çökmüştü. Parkta birkaç insana tesadüf edebilirdiniz. Orası aydınlık ve oturulacak yerleri vardı. Veli pencereden uzun süredir sokağı seyrediyordu. Bir türlü o adamı gör..
“Hatay benim şahsi meselemdir. Atatürk, Cumhurbaşkanı Genel Sekreteri Hasan Rıza Soyak ile yaptığı bir konuşmada; “Bilirsin ki çocuk, 1921 senesindeki antlaşmayı (Ankara Antlaşması) yapanların başı..
İkindi üzeri hala beklediği yerdeydi. Gelen giden yoktu. Güneşin yüzüne vurduğu keyifli anları yaşıyordu. Bir ağaç altı ama herşeyi ile seçilmiş bir yer ve seçilmiş zaman. Böylesi zor bir a..