Tarihin sisli puslu zamanlarında bir meraklı eline geçen her varağı, yazıyı okur okur da iflah olmazmış. Âlemin ve beşerin ve dahi yaradanın sırlarına vâkıf olmayı arzular, arzudan çok bilmese canı..
Bir hastanenin yoğun bakım ünitesinde doktorlar nöbet beklemekteymiş. Huzur ile sakatlık bu manzarayı izlemekteymiş. Huzur, sakatlığa kızmış, biraz dışarıya çıkalım, sağlıklı insanları da görelim d..
Sicil denen şeye inanmıyorum ben, ruhun sicili tutulmamıştır henüz... ..
Bir geceyarısı bir gurup hırsız vezirin atlarını çalıp kaçmış. Atların üzerinde onları sürerken bir atın üzengisinin hasarlı olduğunu gören hırsızlardan biri onu çıkarıp gelişigüzel fırlatmış. ..
İnsan, düşüp te Çıkmakta en zorlandığı yeri içerisinde taşırmış ..
Doğru çıkıp arasından, tepeden seyretmiş insanları. Kendinin ne olduğunu görmekmiş niyeti. Çünkü insanlar arasındayken kendi olduğunu iddia eden bir güruh ile sürekli karşı karşıya kalmış, insanla..
Güneş batarken her günümüzü götürüyor bizden Ben isterdim ki bazı anıları da alsın benden, bazı acıları da ve hatta bazı yaralar..
Hem ömür dediğin nedir Allah aşkna! Kendinin de içerisinde attığı bir kalbe değmiyorsa? ..
Kelâm, dilin değil aklın ve kalbindir. O anlamı taşımak dilin meziyetidir, Dil, kalbin sesi; el de sesin aletidir, aleti kesi..
İdamın hiçbir hakkaniyet, zaruret ölçüsüne dayanmadığı bir ülkede, kimi insanlar para verip yöneticilere gücünün yettiğini ölüme gönderebilmekte olan bir yerde. Tarihin birinde bir “ kalp kulu” aşk..