Karanlığın yağmurunda tanrı ağlıyor…Yolum lacivert…Kaldırım taşlarından düşüyorumGök turuncu kızıla dönecek birazdanSislerin arasından öyküler görüyor gözlerim.Uzak şehirler, dağl..
Hadi, hadi bir cesaret, bir cesaret ver bana Tut ellerimden götür beni Unutacağım seninle tüm geçmişi Yalnızlığımı bırakacağım ardımda Dönüp bakmayacağım beni silip geçen hayata<..
ÖN SÖZLER AKDE AYRAÇ - AHDE VEFA Gecenin sükûnetini bozdu çığlık. Akşamdan tünemişti bacaya, haber postacısı misali guguklayan baykuş. Baba, bin birinci kez arşınlıyordu kapı önlerini,..
Şimdi ağlıyorum...Gözyaşlarım beni dinlemiyor, yüzüm gözümde dağılır benim ağlayınca.Hiç umurumda değil, bu gün yorgun düşene dek ağlayacağım...Çok nadir ağlarım ben aslında. Gözyaşlarım..
Ağzını açmamalı, dökülmemeli yine acı sözler, yaşananı yanında ebediyete götürmeli ki kutsallığını koruyarak ak tende kara bir “ben” olmamalı sevda… Ne gecenin günahı ne sabahın ışıltılı mavisin de ..
Bir buluşmaya hazırlanıyor aynı hasreti aynı özlemi aynı acıyı ve aynı sevgiyi taşıyan yürekler… Odaklandıkları yer kocaman bir yürek ve sessizliği ile konuşuyor şimdi. Haber vermedi sevdiklerine deme..
Sana her baktığımda gözlerindeki hüznü görüyorum. Buğulu gözlerindeki derinlikte kaybediyorum yolumu.Hani demiştin ya susmak; En inatçısı olmaktır hayatınHala susmalardayım hayata inat…
Saat on ikiyi geçmişHerkes günün telaşına düşmüşSabah kahvaltısını çoktan etmişAkşam yemeğini düşünüyorYüzümü daha yıkamadımGüne lanet bir sigarayla başladımAçmadığım bir telef..
İkimizin de yüreği kanıyor canımız sıkkın Keyfimiz yok, ikimizde insanız olabildiğimiz, olması gerektiği kadar insan. İkimizde umutlarımızın peşinden koşuyoruz bazen aceleci adımlarla bazen de takat..
Her veda da gideni uğurlardı gözyaşlarım nedenini sormadan, bilmeden niye el salladığını suskunluğa dönerdi sebepsiz ayrılışlar… Yine kendi toplardı yere düşen tanelerini gözlerim, biliyordu lazım o..