Rüzgara es dediğim yerdeyim. Karşımda, Bulutlara yağ diyen dağ. Gelgitlerde düşüncelerim Ağlarını boş toplayan balıkçı hüznüyle Gömülü gözlerim Denizlerin sır ..
Yanılmıyorsam siz şafak olmalısınız, her yanınızdan güneş tütüyor. Hem de nar rengi. Yok, hayır! Biraz kırmızıya çalıyor. Size aşk demeli. Sizin elleriniz güvercin, hem de..
Bir İstanbul var. Benim İstanbul'um . Alır bağrına yalnızlığımı basar. Boğazın kıyısında hiç doğmamış bir balıkçı, hiç olmamış masama balık ve rakı koyar. Ben hep böyle sarhoş olurum. ..
Meydanda yemlenen güvercin Vapura akşam güneşi Kordon’da şaraba kırmızı Narlıdere’de nâr olmak nâr Kanadında martının AItı üstü senli şehir düşünde
Ankara Türkiye’nin kalbi derler Ankara’nın kalbi durduysa Türkiye ölmüş demektir. Artık her birey şunu iyi bilmeli ki sağlık güvenceniz sizi kurtaramaz çünkü, güvencesizsiniz. Sağl..
-Gölgemizden başka bir şey değildik- Seni, nereye koyacağımı bilemediğimdendir dönüp dururum. Nereye koysam yakışıyorsun. Mendil zamanında gözyaşıma, yokluğunda dört yanıma yakışıyorsun mes..
Hayatı bir satranç tahtasında görmek. Oyunu oynamak kurallarıyla. Elinizde atlar, kaleler ve piyonlar. Hepsi size ait olan, yani sizin olan. Ancak; varlığının tek başına anlam ifade etmediği şah, k..
Aç, susuz barış güvercini Yetmiyor zeytin dalı Kurşun, barut… her yer şarapnel parçaları Yeryüzü kan kokuyor Sızlıyor burnumun direği Silahlar, silahlar gül ..
- Ağlamalar ne sana yakışır artık ne bana- Anlam değişikliğine uğradık sözlüklerde. Kavram karmaşasında kaybettik kendimizi. Değeri- değersizlikle, varı-yokla, çoğu-azla eşleştirirken, haya..
Ve, Mehmet Amca sordu “Yurdagül nasıl iyi mi?” Mehmet Amca kızının soyadı değişikliğini bilmediği için, şair olduğunu antik/acı-lığı gibi sonradan benden öğreniyordu. Çok şaşırmıştı..