18 - 20 yaşlarındaydım. Her şeyi bulanık görüyordum. Otobüs duraklarında, otobüsün önündeki yazıyı ben okuyuncaya kadar, otobüs gelip geçerdi… Ben kalırdım… Kimsenin gözleriyle bakamadığım için, b..
Bu tutsaklığa, sorumluluğa, bu ağırlığa, bu anahtarsız kilitlere, bu duvarlara, bu dönüşü olmayan yollara değer mi hayat? Deniz, güneş, hava, su haricinde insanların icat ettiği neye bulaş..
Mehaba arkadaşlar Nihayet kitabım "KÜÇÜKBAHÇE -Denizin Son Kıyısı" kitapçılarda. Okunursa sevinirim. Ama satmış satmamış umurumda değil. Bir ağaç dikmiş, susayan birine su vermiş, b..
Peşin hüküm, önyargı çok kötü bir şeymiş gibi dolaşıyor dillerde ama aslı öyle değil. Doğrudur, peşin hüküm bir direnç oluşturuyor insanlarda. Bazen büyümeyi, öğrenmeyi, yeni şeyleri keşfetmeyi eng..
Yine arada bir cozurtuyorum. Yavaş yavaş deliriyorum kimse farketmesin diye Niye yazıyorum ki diyorum. Niye konuşuyorum ki onunla bununla. Ya bu şarkılar..
Ne çok şeyin kölesiyiz. En çok da kendimizin. Kendi kendimize demokrasi icat etmiş, boyun eğeceğimiz efendilerimizi seçmişiz. Evcilleşmiş köleleriz biz. 400 - 500 kişinin çıkaracağı kanunlara, yasa..
Benim arkadaşlarım on yıllardır birlikteler, ama evli değiller. Ne kurallar koymuşlar insanlar kendi hayatlarına. Evlilik diye bir kelime bulup bir kurum yaratmışız mesela. İnsan olsaydık ne gerek va..
Boş sayfaları okurum ben. Bakarım, içimden ne gelirse o yazar o sayfada. Gökyüzünü, denizi, boşluğu severim ben. Boş plajları yazarım, boş masaları. Nasıl mı? Geçen ay İzmir de bi..
O anlatıyor… Ben eski taştan merdivenleri çıkıyorum. Hiç kimseler kimseyi görmeden, kimseler bir şey işitmeden, herkes hiçbir şeyi fark etmeden yavaş, yavaş çıkıyorum. Karşıma tanım..
Önümde bomboş bir sayfa, durmadan okuyorum Dilimle içim çok uzak, bir türlü aşamıyorum Cümlelerim çalınmış, ben bensiz kalmışım Yapraklarım dökülmüş, yalnızlık ağacıymışım <..