Ayakları bedenine direnmeye başlamıştı yokuşun sonunda. Üç beş adım daha çıktı mı tepeye varacaktı. Durdu. Ellerini beline dayayıp soluklandı. Ne olacaktı ki üç adım daha yükseğe çıkınca! Büyüye..
Çadır tiyatroları, yerini Orta oyununa bırakmış! Biletler bedava! Az önce TV’de izledim birini daha... Haber spikeri kılığında Meddah! O ne sevimlilik, o ne yapmacıklı cilve öyle! Eskiden haber ..
Yağmur başladı. Birazdan gök gürüldeyecek. Her yağmur yağdığında gökyüzü ilençle inilder böyle. “Turnalara bir semahı çok gördün” diyordu şairin biri. Hangisiydi, anımsamıyorum. Tozlu ..
Kedice bir çeviklikle atak yaparak, hızla üzerine doğru gelen kamyonun tekerlekleri arasında kalmaktan kurtuldu. Kaldırıma açılan yağmur borusunun dibine sinip kocaman kamyonun ardından baktı. Kirl..
Gün batımı… Güneş, ışıklı saçaklı şalına sarındı, toparlanıp çekildi dünyanın öteki yanına. Gündüz ortalıkta çınlayan sesler, uzaklara dağılıp usul usul kayboldu. Ağaçların yaprakları arasında dola..
Bir kez yitirilirse çocukluk, geçmiş olsun! Çocukluk, öylesine kırılgan, öylesine narin, öylesine değerlidir. Oraya buraya atılıp sonra yeniden bulunan bir eşya hiç değildir. Bir pırlantayı..
Bu dünya, dar gelmiş yoksun insana. Bir de “öte dünya” bulmuşlar kendilerine. Bu dünyada erişemedikleri, yoksunluğunu çektikleri ne varsa, “öte dünya”ya ötelemişler. Dilden dile, kuşaktan kuşağa ye..
Hakan’la Selim eski arkadaştı. Aynı mahallede doğmuş, büyümüş; aynı mahallenin boş arsasında top koşturmuşlar; hatta ilkokuldayken aynı kıza âşık olmuşlardı. İlk kavgaları da dünyadan ve bu afacanl..
Maksut çöpleri atmış, servise çıkmıştı. Servisten geldikten sonra, yöneticiyle birlikte yapı markete boya almaya gideceklerdi. İşi çoktu yani… Merdiven ve girişin temizliği Havva’ya kalmıştı o gün...
Kara İbo, iyice küçülmüş izmaritten son bir nefes çekti. Sigarayı içmiyor, emiyordu sanki! Art arda yaktığı sigara yüzünden parmakları kınalıya çalıyordu. İzmariti balkondan aşağıya fırlattı. Kimin..