Bi kedi bi çiçek ve kendi halimle yaşıyordum suç üstüne demirlemiş gün yansıdı yüzüme kesin başıma bi şey geldi dedim selvinin salmasından belliydi dallarını ah yalancı gölgelik ..
ilk toprağa adım atan vardiyadaydım elimde on suhuf küçük bi bahçe ve küçük bi bahçe arasında çocuk kelebeğin başını okşamak sevap kanatlarını yolmak günah ..
küçük çıkının içinde ilmeklenmiş üst üste kanatlı at ayaklı balık kan kırmızı bisiklet doluşup sürü sürü kocaman otobüslere ve trenlere uçan kuşlara batan botl..
çok içine kapanıksın dedi babam kıramam ya kendimi dedim öz/gürlük zaten içinde yeşerir insanın sustukça çoğalır kelimeler göndere çekilir ta yürekten bulu..
uykuya dalayım engin mavi uykuya mutedil kırpık dalgalı yosunlar vursun yüzme kurbağalama ayayım bu umudavermiş bu umuttuğum kirp..
ben bu dönmeyenin ardından az ağlamadım kekre bi tat bıraktı en son ağzımda yalan gibi kabus gibi ya da başka bi şey adını bile sözlüklerde bulamadığım ..
ne zaman dünya başıma yıkılsa mavi patiskalı bi gökyüzünü aralar ellerim ince bi seslilik olur karışır birbirine han çer yakından geçer bi gözleri ahu ardında çıngıraklarıyl..
aldığımız bütün nefesleri koyduk bir bir ortaya hastalıkları bi kenara esenlikleri başka koyduk alnımıza beş parmağımızı birleştirip görünmesn diye yandığımız ..
dişleri aşınık bi anahtarla açmaya çalıştım göğü kurt gibi içten içe kemire kemire elimi uzatsam sokulacak kadar yakındım sense ucu kırık çakınla kürkünden so..
kavmim altından umutların etrafına toplandık durduk durur gibi mahşerde göğe baktık ey allah yollama bize helva ve bıldırcın biz sana daha çok açtık çocukken ölünceye..