Şiiişşşttt!... Eylül fısıltıları... Eylül fısıltıları var şehrimde. Rüzgarın yazdan bulaşık, yaz kokulu elleri eylüle salınıyor... Ve Eylül kokuyor şehrim. Eylülde gel deyip deyip ağl..
Ben, şu dağın tepesindeki evde oyuruyorum.Hani var ya!?Şu toprak yolun en sonundaki ev.Bakma sen dik olduğuna, geze geze çıkarsın. Biraz yorar adamı tırmanmak.Ama, ben alıştım!...
Ovalasam... İçinden lambanın cini gibi, sürahinin cini çıksa!... Ne dilerdim ki? Biliyorum! Üç dilek asla yetmeyecek Bu dünyanın bozuk düzenini düzeltmeye!!! Şöyle bir evde otursam!...
Unutkansın son günlerde, bana mı öyle geldi bilmem...Sorduğumda cevap vermedin!Nerelere gitmişti o aklın be ninem?Akşamın telaşı düştü yüreğineOysa sabahtan hazırlanmıştı ya t..
Rüzgar, beni de kat yanına, Yolun düşerse doğduğum kasabayaCeviz ağaçlarının yanına bırakBahar gelmiştir oralara.Belki çocukluk arkadaşıma rastlarım, Üzülme!...sohbetime seni de k..
Ben siyah severim...Siyah giyerim, Keşke siyah olsa tenimKaranlıkta yiterdim.Gölgeye yapışşsa aklımYerdeki silüetin ben!Adım attıkça sürüklenenHer daim peşi sıra gelen...
Bugün, bedenimde küçülsün ruhumla beraber. Mevsimlerden yine bahar, aylardan nisan, günlerden pazar olsun. Hatta çok değil, yirmisekiz yıl öncesi olsun. Bugün, kemik tarak ustası dedemin evi..
Kasaba, gittiğinden beri aynıDeğişik bişey yok aslına bakarsanSokakların karanlığınıSensizliğin yası bağlamış o kadar.Gittiğinden beri herşey olduğu gibi, Çeşmebaşı, Köprüaltı, ..
Kasaba, gittiğinden beri aynı Değişik bişey yok aslına bakarsan Sokakların karanlığını Sensizliğin yası bağlamış o kadar. Gittiğinden beri herşey olduğu gibi, Çeşmebaşı, Kö..
Eski pazar sokağının, en dipteki ahşap evden ağlama sesleri duyuldu. Kadın ağlamasından çok bir bebek ağlamasını andıran sesler çökmek üzere olan karanlıkta yankılandı uzun uzun. İnil inil ağıtlar yü..