Orupta’nın gözüne uyku girmiyordu. Kendisi gibi diğer birkaç avcı da bir tedirginlik yaşıyordu. Orupta önünde ki mızrağı alıp ayağa kalktı. Kanpe Dikmus dairesinin yanında ki avcılara doğru yürüdü...
Meliktu ve Arkeot izleri kolayca takip ettiler. Candeme’yi görüyorlardı. Elleri arkasına bağlanmış, arada sırada hızlı yürümesi için nöbetçilerin iteklemesine maruz kalıyordu. Sesleri duyuluyo..
Ah o eski günler hatırlıyorum dün gibiler Bir gülüş vardı üzerinde Unutmadığım taze görüntüler Bilirim her zaman güzelsin Can alıcı bakışlarınla süzersin Seni her şeyi..
Gönül geçer gider güzelden Sözüm yok ayrıyım ezelden Durduğum yer anlatıyor bana Sesini hala işitiyorum gazelden Sevmeyi sevilmeyi tatmış biri Yanmış kalbi sekrimiş diri ..
Aysel aba söyleniyordu “Kara gözlü Orhan’ım benim. Az kaldı. Ah bir sabredebilsem.” Aysel her gün heyecan içindeydi. Ah bir sabredebilse. Heyecanı akşamüzeri doruğuna çıkıyordu. Tatlı bir çar..
Saat takıntısı yoktu grubun. Beş kişiydiler. Armağan bir fikir attı ortaya. “Neden hep zamansız işliyoruz cinayetleri. Gizlilik gücünü plandan alır. Şimdiye kadar on beş kez cinayet işledik. Gece y..
Okriyan hiddetle köpürdü. “Kimse bizden izinsiz o tahıl alanında harman yapamaz. Biz ki kudretli bir klanız. Mızraklarınızı alın. Baltalarınızı hazırlayın. Kavgaya giderken beş nöbetçi geride d..
Hikâye bu ya! Bir gün şeytanlar kongresi yapılmış. Kongrenin açılış konuşmasını yapan “baş şeytan” konuşmasında genel kurula bir teklif sunmuş, demiş ki: “Saygıdeğer ve sevgili şeytan a..
Orupta içindekini dışarıya vuramıyordu bir türlü. Onca eğlence, onca yaşanmışlık ne içindi. Kendi varlığını anlamsızca sorguluyordu ama sonuca varamıyordu. Birileri ona görünmez şeklide istekle..
Fransız Başbakanı, 1921 Yeni Türk Devleti ile Ankara Antlaşması'nın imzalanması nedeniyle; "Bizi arkadan vurdu, dağ başındaki haydutlarla, Mustafa Kemallerle anlaştı" diyenlere Fransız Başb..