‘’Yıllar boyu, Anadolu’nun çeşitli kasaba ve ilçelerinde görev yapmış ve sonunda Akdeniz kıyısına yakın şirin mi şirin bir şehre tayin olma şansına erişmiştim. Ömrümün bir kısmı okumakla,..
Üstünde, rengi solmuş, belli ki epeydir kullanılmaktan yıpranmış, bir elbise! Ayaklarında yine eski ayakkabılar. Başını elleri arasına saklamış! Kaldırımın buz gibi taşlarının üzeri..
Bizler miyiz kayıp neslin çocukları yoksa şimdikiler mi? Karar vermek zor! Hem de bu son günlerde hayli zor! Babam 29 doğumluydu, annemse 32’li. 2.Dünya savaşının, e..
En doğru kararı millet verir! Mühür! Milletin elindedir! Sor! Sor! En doğrusunu millet bilir! Ekonomi tıkırında! Milletin bir eli yağda, bir eli bald..
Gözlerin den, damla damla süzülen boncuk misali yaşları ana yüreğimle silmek isterdim.O çıplak ayaklarını, üşüyen bedenini, bağrıma basıp ısıtmak için inan neler vermezdim. Sevgi do..
Evet doğru! Bunu dile kim getirdi ise haklı! Başka iş bulsunlar! Bulun arkadaş! İş mi yok sanki! Hor görmeyin! Diğer mesleklerle uğraşanlar, çalışanl..
‘’Nedense? Hep çok sevdim çocukları. Ayırt etmeden! Çirkin, güzel demeden. Kâh sildim, gözlerindeki o boncuk boncuk damlayan inci tanesi misali yaşlarını, kâh kirden pastan görün..
Zaten hep ağlamadın mı ki? Gözyaşlarını elinin tersiyle silip de ‘’ben güçlüyüm’’ demedin mi yıllardır? Herkese. Çevrene. Hatta en yakınlarına bile. Kim bildi ki içinde kopan fırt..
Yoksa!!! Her bir insanın hayatı mı roman? Soluktu fotoğraflar, zamana karşı direnememiş, sararmış ve yer yer silik. Belli ki yılların izlerini, toz zer..
Mini minicikler, boylarına bakmadan kendilerinden, büyük anlamları yüklenmişler, paha da ağır… Sevinç dalgası gibiler bazen Bazen de hüzün; dağları bek..