Ahmet YILMAZ
Ne yazık ki, bir bayrama daha yine zorluklar ve darlıklar içinde giriyoruz. Daha iyi bir gelecek umudumuz, hep başka baharlara kalıyor. Birbirimize, dolayısıyla kendimize yaptığımız kötülüklerin farkında değiliz. Bir kenetlenebilsek, bir güç olabilsek, bir yumruk haline gelebilsek, gücümüzün önünde kimse duramaz. Bunu bilenler, bizi bölüp parçalamak için bıkıp usanmadan çalışıyorlar. Yılda iki kez de olsa “BAYRAM” imdadımıza yetişip bizi bir araya getirmeyi başarıyor. İnatla bağlarımızı güçlendirelim, birbirimize sevgimizi ve saygımızı artıralım. Birbirimizi anlayalım, dinleyelim, birbirimizi hoş görelim. Gerilimlerden elimizde ne kaldı, ne kazandık? Düşünelim, sorgulayalım, İyilikleri, güzellikleri yayalım, kötülüklere engel olalım. Hep beraber, bütün gücümüzle… Bu dünyada hepimize yetecek kadar her şey var. Yeter ki hep almak yerine biraz da vermeyi, paylaşmayı öğrenelim... “Eskiden insanlar şöyle yaparlardı, böyle yaparlardı” demek yerine, biz öyle yapalım... Hepimize iyi bayramlar.
07 Aralık 2008 00:37Barış
Esasında bu 2 kişinin karşılıklı olarak zamanlarını tüketmesi bence... Üzerine çok fazla da konuşulabilir. Ama benim dikkatimi çeken bir kadın olarak bir ilişkide kadınları edilgen olarak görmen... Bir soru benden sana. Neden bir kadın bir ilişkinin sorumluluğunu alamayı istemeyecek, kendine güveni olmayan bir erkekle uzun soluklu bir ilişki yaşar? Başından ilişkiyi reddetse daha iyi olmaz mı???? :) İlişkiler işteş, bir taraf bir ihtiyacını ilişki üzerinden sağlarken diğer taraf başka bir ihtiyacını karşılıyor olabilir ki öyledir... Bence olması gereken bir ilişki içerisinde her zaman sorumluluğu kendi üzerine almak ve karşı tarafı o şekilde kabul etmiş olmayı kabul etmek.... Dedim ya esasında çok uzun tartışmaları gerektirecek bir konu bu esasında... Bu arada ilişkilerin ne şekilde yürümediğine dair bir sürü de deneyimim var hem kendi hayatımdan hem de 3 yıldan fazladır bilirkişiliğini yaptığım Gebze Aile Mahkemesi boşanma davalarından :)))) İyi günler... Barış
09 Ağustos 2006 18:52