Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Temmuz '18

 
Kategori
Eğitim
 

Eğitim Şart!

Eğitim Şart!
 

powel Kuczynski


Malum yüzme havuzunun sauna kısmındayız. Fevzi abim, Uğur abim, ismet abim hepimiz 60-80 yaş arası yani. Saunada 15-18 yaş arası gençler suskun bizi dinliyorlar.

—Ya aklıma geldi de, bizim bir arkadaşın eşi ...(güneyde bir il) belediyesinde görev yapıyor. Belediyede öğretmen. Eşinin işi burada. Yıllardır ayrılar. Birbirlerini hasretle bekliyorlar. Bu nasıl evlilikse?  İsmet!  varmı bir önerin? Senin kolun uzundur. Hazır her şey sizde zaten. Acaba bir yolunu bulsak, falanca ile bir konuşsan diyorum. Belki kızcağızı burada işe alır.

— Olabilir tabi. Kime söylesem acaba?

—  Her şey sizin elinizde zaten. Bu işler sözü geçen kişinin iki dudağı arasında. İstenirse pekâlâ yapılabilir. Kavuşsunlar artık. Değil mi Uğur?

—  Tabii istenirse olur. Mesela ben! Burada havuzdan yararlanmak için ilk müracaat ettiğimde “herkes kendi ilçesindeki havuza gidebilir. Sen burada oturmuyorsun bu yüzden buradaki havuza üye olamazsın” dediler. Ben de çaresiz çıkıp gittim. Bir gün program yapıyoruz bir baktım daha önce dost olduğum Muzaffer konuklar arasında. Bilirsiniz buranın çocuğu. Hoş beş filan.  Bende böyle başımdan geçeni anlattım ama aklıma hiç gelmiyordu. Meğer Muzaffer belediyede tam da o görevin yakınındaymış. Bana “derhal git ve üyeliğini yaptır. Ben gerekeni söyleyeceğim.” Dedi. Vallahi azizim ertesi gün beni kapıda karşıladılar. O günden bu yana devam ediyorum işte. Yani ilgili kişiyi bulursan atama derhal yapılır.

—   Uğur abi konuşurken aklıma geldi bak. O Muzaffer'in yanında Remzi Bey vardı. Hatırladın mı? Hiç ayrılmazlardı...

—   Evet! Hatırladım. Hani şu (eliyle işaret ederek) aşağıda dükkânı olan. Mobilya mağazasıydı sanırım. Remzi buralarda mı hala.

—  Tabi burada. O işini yapar senin.

Gençler ister istemez dinliyordu. İşte daha önce sık sık konuştuğumuz “eğitim” olayı böyle gerçekleşiyordu. Sen okulda ne söylersen söyle. Çocuk aileden ve çevresinden, medyadan "görerek" alıyordu eğitimini. Saunadaki çocuklar-gençler “bu ülkede en küçük bir işini yaptırabilmek için adamını bulman gerekir” kalıbını yeni bir örnekle beyinlerinin derinliklerine perçinliyorlardı. Öyle ya “adamını bulamasan madamını bul” sözü başka hangi ülkenin lügatinde yer bulabilir?

—  Evet yarın bir ziyaret edeyim Remzi’yi.  Kavuşsunlar artık gariplerim.

Gençlerin hepsi adeta sohbetin bittiğini ve kıssadan hisse aldıklarını belirtir bir hareketle oturdukları yerden kalktılar ve “sıhhatler olsun” dilekleriyle saunadan dışarı çıktılar.

—  Şu zayıf mavi şortlu çocuğun saçlarını gördünüz mü? Şimdi çıktı kapıdan. Saçını çok uzatmış. Kız sandım! Ah ulan bizim zamanımızda böyle miydi? Dedi, içeri girerken Mustafa Bey.

 
Toplam blog
: 144
: 899
Kayıt tarihi
: 06.02.07
 
 

Gazete ve kitaplara hep tersten göz atar, daha sonra okumaya başlarım. Bu özelliğim devrik cümlel..