Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Eylül '15

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Günün tarihi. 22 : (3.Eylül.2015, Perşembe) Şu insanların işleri

Günün tarihi. 22 : (3.Eylül.2015, Perşembe) Şu insanların işleri
 

yapkat.com


Artık biliyorsunuz. Yazın Erdek’te oturuyoruz. Oturuyoruz ama adeta havada duruyoruz.. Ne demek? Şu demek ki, oturduğumuz evin dördüncü katında oturuyoruz ve oturduğumuz binanın asansörü yok!! Ve biz evde tutukluyuz.. Niye? 
 
İşin felaketi şimdi şimdi anlaşılıyor.. Yani yaş 70’i aşınca ve evde gençlerin sayısı artınca. Hanım, kayınvalide.. tümünün de maşallahı var. Hanım geçen yıl, bir ortopedi cerrahının tornasından çıktı, dizleri yenilendi. Yoksa çok zorlanıyordu. Kayınvalide dersen 87 yaşında, artık nereye gidersen git, sırtında taşı.. Beni söylersen…Beni kim taşısın ki??
 
Yani apartmanın sahibi, işin başında, apartmanı satarken, “Asansör çok çok yakında yapılacak..” diye satmış… Ondan sonra on yıllar geçmiş aradan. Şimdi milletin aklı başına gelmiş (başına değil de  herhalde dizlerine geldi..!)  Yedinci katta oturanlar artık merdivenleri çıkamaz olunca,  “hadi toplanalım, şu asansör işini konuşalım,” dediler. Apartmanın iki kanadı var iki kanada ayrı ayrı iki asansör gerekiyor. Neyse, aramızdan bir niyetli arkadaşımız gönüllü oldu, çeşitli şirketlerden teklifler alındı ve oturup durum konuşuldu. Öteki sitede 8 komşu var (Birinci katlar katılmadı) tümü de “isteriz!” demişler ve bir fikir birliği oluştu, bizim tarafta 6 komşu okey dedi; asansörcüyle konuşuldu teklif alındı 35 bin liraya bir kanadı yapacak, iki site 70 bin lira. Bizim gençler ister istemez “Tamam” dediler. Doğal olarak en üst katta oturanlar daha çok ödeyecekler, biz daha az… Bir ön hesaba göre biz 4 bin lira civarında bir para ödeyeceğiz. İş kayınvalideye düştü, bir iki “Ihh..mıhh” çektiyse de sonra kirli çıkıyı açmaya razı oldu. İki gün sonra yapılan bir toplantıda, içimizden 2 komşu da (yönetici dahil) , “katılmıyorum”u çekmesin mi..! Bizim sitede asansör isteyen kala kala 4 daire kaldı. Daire başına da en az 8 bin civarında bir para tutuyor… Vay anam vay!
 
Ya bu deveyi güdeceksin, veya  bu parayı ödeyeceksin… Ya da apartmanın o yokuşlarını bağıra çağıra tırmanacaksın (Valla içimden hiç gelmiyor… Haydi hanım kolay gelsin…!?)
 
Ulan ne yapacağız, ne edeceğiz derken, çözüm bizim Burakgazi’den geldi. Belki bilirsiniz kendisi gayet muhkem mahkemecidir. Adliyenin bir zamanlar sarsılmaz direklerindendi. Eh işte emekli olunca Milliyet Blog’un vazgeçilmez elemanı oldu çıktı. İşte Burakgazi  şunları söyledi :  “Hocam, mademki  hanımefendi dizinden ameliyat olmuş, sizin de eklemlerinizde sorun var; hemen birer rapor alın, bununla Sulh Hukuk Mahkemesine başvurun : Merdivenleri çıkamadığınızı ve bu duruma asansörü yaptırmayarak Yönetimin seyirci kaldığını söylerseniz, hemen bilirkişi gelir ve asansör yaptırılıncaya kadar binanın elektriği  ve suyu kestirilebilir. Mahkeme buna karar verebilir..” dedi. Burakgazi’ye selam olsun.
 
İyi akıl da bizim bunun için mahkemelerde sürtecek halimiz nerde? Hem Türkiye’de bu gibi konularda hemen karar verecek mahkemeler nerede??
 
Neyse galiba bizim asansör yaptırma işi gelecek yıla kaldı. Tabii o zaman yapım maliyeti en aşağı %30 artar. Ne yapalım sağlık olsun…
 
Ne der Anadolu insanı: “Ağlayak da gözden mi olak; dövünek de dizden mi olak..” böyledir bu memleketin halleri deyip, acı acı gülmek gerekir.
 
Tabii, bu arada memleketin öteki yanına hiç bakmıyorum. Çünkü memleketin hali yürekler acısı.. Her gün üç beş şehit. Aptal mı bu insanlar?
 
Diyeceksiniz ki, “insanlar ne zaman akıllandı ki?”
 
Günün sorusu : 
 
“Olcay Gülgün Karaoğlu niçin Milliyet Blog’dan ayrıldı?”
 
İşin doğrusu bu İzmir’li bayanın kendisine özgün üslubuyla o cesur yazılarını okuyamadığım için çok üzgünüm. Bunu söylemek boynumun borcu.
 
Kalın sağlıcakla..
 
 
Toplam blog
: 2579
: 848
Kayıt tarihi
: 24.10.10
 
 

Mesleğim eğitimcilik… Şimdi artık emekli bir vatandaşım… biraz şairlik, biraz hayalcilik, biraz s..