Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Ekim '14

 
Kategori
Deneme
 

Her insan kendi dünyasında kraldır

Her insan kendi dünyasında kraldır
 

Dünyada bazı şeyleri yapmaya mecbur olduğumuz söylenir; oysa kimse bize zorla bir şey yaptıramaz; Tanrı’nın emrini bile istersek yerine getiririz.

Öyleysek en başta biz kendimiz olmak üzere içimizdeki dilenciler, acizler, diz çökmüşler bu evrensel kanuna göre insan sayılmazlar.

İnsan küçük tanrıdır, isteği ve iradesi dışında davranmayı kabul ettiği zaman insanlığını kaybeder. Ben dünyanın en aşağılık işini bile yaparım; ama kendi kararımla.

Korkudan bazen boyun eğeriz, zira sonunda ölüm vardır; ama en kısa zamanda bu zilletten kurtulmak için çalışırız. Yıllarca bize tuvaletinin pisliğini temizleten birini mücadelemizin sonunda o tuvalete gömeriz; başaramazsak o tuvalette kalır insanız diye toplumun içine çıkmayız.

Zillete boyun eğmişiz. Yaptığımız hiçbir şey kendi isteğimiz ve irademizle değil. Unutmayalım, üstümüzde Tanrı’dan başka hiçbir güç olamaz. Bir insan nasıl bir başkasının emrinde olmayı isteyebilir. Bana Allah’tan başka hiç kimse emredemez ki onun emrini de istersem yerine getiririm!

Birileri çoban olmuş, eline sopayı almış, bizleri koyun gibi güdüyor. Kim lan bunlar! Ben kimseye yetki vermedim! Ananıza, babanıza, size ağabeylik taslayana, öğretmeninize, şehrin valisine, hocaya/imama, kocanıza, şuna buna, kanuna/devlete… Doğru bulmadığınız ve onaylamadığınız herkese ve her düşünceye karşı çıkmaz uyarsanız insan değilsiniz ve size yazıklar olsun!

Menfaatiniz vardır, köprüyü geçinceye kadar ayıya dayı dersiniz anlarım. Baldırları hoşunuza gider bataklı damın kahpesine yalvarırsınız anlarım. Bir şey karşılığı yapıyorsanız küçülmüş sayılmazsınız; lakin bu elbiseyi en kısa zamanda çıkarmalısınız. Ömür boyu zillete boyun eğenin mezarına tükürmek serbesttir.

Merak edilmesin, bu satırları yazan biz temiz değiliz, kendimizi ayırmadık, hepimize söyleriz! Tanrı yarattığı kuldan utanırmış, haklıdır. Bir lokma ekmek için ağabey diye yalvarıyor ya! Dilenci olacağıma eşkıya olurum; dileneceğime çalarım; çünkü zaten benim, kendi malımı çalıyorum, benim hakkım da var onun içinde, verilmesi gereken, verilmeyen hakkım (Dünyanın bütün mallarında hepimizin hakkı var; çünkü paylaşırken orada değildik. Bize verileni biz almadık, dedemiz almış, önümüze bırakıp gitmişler)

Bana sorulmadan iznim alınmadan beşiğimi sallayamaz, mezarımı kazamazlar; doğarken de ölürken de kendi hayatıma hükmederim. Benim gücümün bittiği yerde Tanrı’nın iradesi başlar; ikisi arasında başka irade tanımam, ola ki kendim onay vermişsem başka tabi. Kölelere bak ya! Ne yana çevirseler o yana dönüyorlar. Bu ruhsuz sürüler yüzünden zulme teslim oluyoruz!

 
Toplam blog
: 6332
: 653
Kayıt tarihi
: 21.09.08
 
 

Sadece sayfalarda kalan yazılar şaheser olsalar bile önemsiz ve anlamsızdır. İnsanlara ulaşan ve ..