Herkes dağlarda çiçek olabilir, marifet bataklıkta açmak

Siz iyisiniz hayat kötü ise iyiliğinizi yaşadığınız dünyaya vermiyorsunuz demektir. İyilikler dünyasında iyilere, güzellikler dünyasında güzellere ihtiyaç yok. Camide vaaz veriyorsun ki cemaat daha iyi insan olsun. Meyhanede vaaz ver ki güneş karanlıklara doğsun.

İyinin kötüden uzaklaşması güneşin doğmaktan vazgeçmesi gibidir. İyinin kötüden uzaklaşmaya hakkı yoktur. Ben iyi değilim; iyi olsaydım dünyanın en kötü insanının elini sıkardım. Güzel değilim; güzel olsaydım dünyanın en çirkin insanına merhaba derdim.

İyi ve güzel insanlar karanlıkları aydınlatan ışıktır. Bu anlamda sorumlulukları vardır. Güneşli dağlarda boy gösteriyorlar, muhteşem Süleyman’ın muhteşem sarayı. Süleyman saray olmasa da muhteşem. İyiliğiniz ve güzelliğiniz neye yarıyor?

Karanlıklarda hep karanlık adamları görüyoruz; gecelerin hâkimleri katiller. İyilik güzele, artarsa çirkine. Zulmet dağlarında üzerinize bulaşan çamur haşmet saraylarında yakanıza takılan madalyadan değerlidir. Kurtarıcıya ihtiyacı olmayanı kurtaran gereksiz Zorro’lar yüreğimizi aydınlatan güneşi boğar.

Çakal Karlos’a mı emanet canımız? Tecavüzcü Coşkun mu koruyacak namusumuzu? Dilenci mi para verecek bize? Azrail mi kazacak mezarımızı? Kime teslim edip gidiyorsunuz bizi? Hani iyiydiniz güzeldiniz. Nemelazımcı sorumsuzluğunuzla sabrımızı deldiniz.

İyileri güzelleri sevmiyorum; çünkü iyiliğin güzelliğin gereğini yapmıyorlar. Güzellik Adana karpuzu gibi yatmak değil, hayatın eşarbını dünyanın yüzüne atmak. Dünyada kötülerin hükmü sürüyorsa iyilerin kı… na tekme. Hiç kimse kusura bakmasın, Tanrı’ya bile inancım olamaz. Kan kusacağım, şükredeceğim; yok öyle şey!